Sudan'da çatışmalar sürdükçe durum kötüleşiyor, savaşın sıçrama riski devam ediyor

Nisan ayında Sudan ordusu ile Hızlı Destek Güçleri (HDG) adındaki paramiliter gurup arasında başlayan çatışmalar, olağanca hızında sürmeye devam ediyor. Yüzbinlerce Sudanlıyı yerinden eden, geride kalanları açlık ve arbedenin kucağında bir insani krize sürükleyen bu çatışma; Sudan’a komşu ülkelerin de güvenliğini birçok açıdan tehlikeye atarak Sahel’i kaosa sürüklüyor. Birleşmiş Milletler, silahlı çatışmaların durdurulması için taraflara çağrılarda bulunmaya devam ediyor.

Mansur Ali Bilgiç

[email protected]

Sudan’da HDG ile Sudan ordusu arasında önemli noktaların kontrolü üzerinde çatışmalar tüm hızıyla devam ediyor.

Birleşmiş Milletler başta olmak üzere uluslararası örgütler, çatışmaların sebep olduğu insani krize ilişkin uyarılarda bulunuyor.

BM İnsani İşler Koordinasyon Şefi Martin Griffiths, çatışmaların özellikle Güney Darfur ve Güney Kordofan'da şiddetlendiğini belirterek savaşan taraflara "düşmanlıklara son vermeleri ve yardımların ulaştırılmasına izin vermeleri" çağrısında bulundu.

Açıklamasını X adlı sosyal medya platformu üzerinden yapan İngiliz diplomat, "Çok sayıda insan öldürüldü ve binlerce insan yerinden edildi. Yardım yolları tıkandı ve gıda stokları tükendi" ifadeleriyle durumun vahametini belirtti.

BM’den Eden Wosornu’nun yakın geçmişte yaptığı bir açıklamaya göre, 49 milyona yakın nüfusa sahip olan Sudan’da 24,7 milyon kişi insani yardım bekliyor.

Bu hafta başında UNOCA üyesi ülkelere verilen bir brifingde konuşan Wosornu, konuşmasında, “Durumun ciddiyeti, kritik öneme sahip altyapının yaygın bir şekilde tahrip edilmesiyle daha da arttı. Sadece sağlık sektöründe, çatışmalar ülke genelindeki hastanelerin yüzde 80'ini kullanılamaz hale getirdi. Milyonlarca yaşam kesintiye uğradı ve ne yazık ki binlerce insan hayatını kaybetti. 4 milyondan fazla insan evlerini terk etmek zorunda kaldı. 3,4 milyon insan Sudan'ın diğer bölgelerinin görece güvenliğine sığındı ve yaklaşık 1 milyon kişi de sınırı geçerek komşu ülkelere gitti” ifadelerini kullandı.

Çatışmalar dolayısıyla sağlık, su, elektrik gibi temel altyapı ve hizmetlerine ve gıdaya erişim imkansızlaştı.

Sudan’da gıda yoksunluğu nedeniyle yaşanan sorunların en kötü etkilediği kitleyi çocuklar oluşturuyor.

Çocukları Kurtarın Vakfı’nın (Save the Children) bilgilendirmesine göre, Sudan’da çatışmalar başladığından beri yaklaşlık 500 çocuk yetersiz beslenme nedeniyle hayata gözlerini yumdu.

Savaştan önce bile gıda güvenliği tehlikede olan Sudan’da, çatışmaların başlamasıyla gıda fabrikaları tahrip edildiği ve gıda depolarının yağmalandığı aktarıldı.

ÇKV’nin Sudan Ülke Direktörü Arif Nur, “Çocukların açlıktan bu kadar yüksek sayılarda öldüğünü göreceğimizi hiç düşünmemiştik, ancak Sudan'daki gerçek artık bu. BM depolarının yağmalanması, tedavi edici gıda fabrikasının yakılması ve finansman eksikliği; ülke genelinde tedavi edici beslenme ürünlerinin tedarikini önemli ölçüde zora soktu. Serzenişlerimiz kulak ardı ediliyor gibi görünüyor; Sudan için yapılan fon çağrılarının yalnızca yüzde 27'si finanse edilmiş durumda ve Sudan'daki ortaklar hâlâ elzem fonlara erişemiyor” açıklamasında bulundu.

Bu faktörlerin yanında insani kriz; zorla kaybolma, öldürme, toplu kıyımlar, cinsel şiddet gibi boyutlara da ulaşıyor.

İnsan Hakları İzleme Örgütü (HRW); iddialara yönelik yürüttüğü bir araştırma kapsamında, 24 Nisan-26 Haziran arasında 78 kişinin cinsel şiddete kurban gittiğini raporladığını aktardı.

The Guardian’ın aktardığına göre; Haziran ayında Batı Darfur valisi Hamis Abdullah Abbakar, HDG’yi kamuoyu önünde eleştirmesinin hemen ardından bölgenin başkenti El Geneina'da öldürüldü. Abbakar’ın öldürülmesini takip eden birkaç saat içinde yüzlerce yetişkin ve çocuk şehirden kaçmaya çalışırken katledildi.

KARARGÂH İÇİN MÜCADELE

Başkent Hartum’daki bir askeri merkez için HDG ile ordu güçleri arasındaki mücadele sürüyor.

General Muhammed Hamdan Dagalo'nun liderliğindeki HDG, geçtiğimiz haftasonu başkentin güneyinde ordunun zırhlı birliklerini barındıran bir üsse çeşitli yönlerden saldırı başlatmıştı.

Africa News’in bölge sakinlerinden aktardığı bilgiye göre; başladığı ilk gün duraksadığı bir saatlik süre haricinde kesintiye uğramayan çatışma, el-Chajara bölgesinde bugüne kadar görülenlerin en uzunuydu.

O zamandan bu yana ordu, HDG’nin saldırılarını püskürttüğünü ifade ettiği birkaç bildiri ve video yayınlarken; HDG, çarşamba gününden beri "neredeyse tüm üssün kontrolünü ele geçirdiğini, sadece küçük ceplerin hâlâ ordu tarafından tutulduğunu" öne sürdü.

Birleşmiş Milletler kaynakları, çatışmaların 4 binden fazla can kaybına yol açtığını belirtiyor. Africa News, başta Batı Darfur olmak üzere ülkenin pek çok bölgesinin telefon ve internet erişimi olmadan dünyanın geri kalanıyla bağlantısının kesilmesi ve çapraz ateş arasında kalan pek çok cesede ulaşılamaması nedeniyle gerçek ölü sayısının çok daha yüksek olmasının muhtemel olduğunu aktarıyor.

SAHEL’DE GÜVENSİZLİK

Sudan’da çatışmaların başlamasıyla 4 milyonu aşkın kişi yerinden edildi. Çatışmaların sürmesi, insanların yerinden edilmesinin yanında sınır güvenliğinin zedelenmesine ve ülkede terör aktivitelerinin yükselmesine neden olabilir.

Sadece Güney Sudan’da 202 bin Sudanlı mülteci bulunurken Çad’a geçtiğimiz hafta içinde gerçekleşen 300 bini aşkın kişilik göç akımıyla ülkedeki Sudanlı göçmenlerin sayısının 880 bini aştığı kaydedildi.

Sudan’dan çevre ülkelere başlayan yoğun iltica, bu ülkelerin demografik yapılarını ve ekonomik dengelerini bozarak yerli vatandaşlarda ırkçı tepkiler oluşmasına yol açabilir.

Benzer olaylara dünya tarihi boyunca her yerde şahit olunurken; göç edilen ülkelerdeki terör ve gıda güvensizliği durumlarının varlığı gibi etkenler, hem göçmenlerin güvenliğe ulaşamayacağını hem de bu durumların varan akınlar nedeniyle daha da şiddetleneceğini gösteriyor.

İlticalara ek olarak ülkede gerçekleşen çatışmalar, dökülme etkisiyle komşu bölgelere sıçrayarak Sahel’deki dengenin bozulmasına sebep olabilir. Ayrıca güvensizliğin kademeli olarak azalma hâlinde olması, terör örgütlerinin yapılanma ve yayılmaları için uygun ortamın oluşmasına sebebiyet verebilir.

Dört bir yanında düzensizlik ve Boko Haram gibi terör örgütleri bulunan Çad gibi ülkelerin altında bulunduğu destabilizasyon tehdidi, silahlı çatışmalardan kurtulamayan Sahel’de tehlikenin boyutlarının uluslararası olduğuna işaret ediyor.

Sonuç olarak Sudan’daki çatışma sürmeye ve sorunlar üretmeye devam ediyor. Çatışma, vatandaşları kaçmak ya da aç kalmak arasında bir tercihe zorlarken; çevre ülkeler yoğun demografik, ekonomik, insani ve askeri sorunlarla karşı karşıya kalıyor.