Sudan'da çatışmalar devam ederken taraflar arasında müzakereler başlıyor

Sudan’da nisan ayından bu yana devam eden iç savaşta, paramiliter grup Hızlı Destek Kuvvetleri (RSF), aylarca süren çatışmaların ardından ülkenin en büyük ikinci şehri konumunda olan Nyala’nın kontrolünü ele geçirdiğini açıkladı. İki grup arasında Cidde’de görüşme yapılacağı öngörülüyor.

Sudan’da devam eden çatışmalar, yaklaşık 670.000 insanın evlerini terk etmesine sebep oldu. Aynı zamanda şehirlerin hastaneleri yıkıldı ve insanlar oldukça çaresiz durumda savaşın sonlanmasını bekliyor.

Güney Darfur eyaletinin başkenti Nyala, Sudan'ı Orta Afrika Cumhuriyeti'ne (CAR) bağlayan stratejik bir şehir konumundadır.

Hızlı Destek Kuvvetleri, özellikle Darfur'da varlığını sürdürüyor ve bu yılki çatışmalar sırasında bölgede Arap olmayan gruplara karşı işkence yapmakla suçlanıyor.

Birkaç hafta önce savaşta Nyala'daki ordunun generalleri de dahil olmak üzere yüksek rütbeli ordu generalleri öldürüldü.

Batı Darfur'daki etnik temizlikte iddia edilen rolü nedeniyle ABD tarafından desteklenen RSF'nin ikinci komutanı Abdulrahim Daglo, Nyala'nın ele geçirilmesine öncülük etti.

Savaş mağdurlarını tedavi etmekle yükümlü olan ve tıbbi bir kuruluş olan EMERGENCY, Sudanlı bir personelinin Nyala'daki bir çocuk merkezinden esir olarak alındığını ve paramiliter grup tarafından tutuklandığını söylüyor.

RSF, haziran ayında tedarik zincirleri için kilit bir alan olduğu düşünülen ve küçük bir kasaba olan Um-Dafog'u ele geçirmişti.

Birleşik Arap Emirlikleri (BAE), CAR ve Çad yönetimleri Um-Dafog bölgesi aracılığıyla RSF'ye silah tedarik etmekle suçlandı. Bu devletler ise suçlamaları reddetti.

İNGİLTERE’DEN “ETNİK TEMİZLİK” İDDİASI

İngiltere, Sudan’da yaşanan çatışmalarda etnik bir temizliğin yaşandığını ve bunun kanıtları olduğunu açıkladı. Uydular ve sosyal medya verilerinin birleştirilerek ortaya çıkan analize göre, Darfur’da bulunan yaklaşık 68 köyün silahlı milisler tarafından bilerek ateşe atıldığı belirtiliyor.

Çatışmalarda Sudan Silahlı Kuvvetleri’ne (SAF) liderlik eden General Abdel Fattah al-Burhan, BBC'ye yaptığı açıklamada suçluları adalete teslim etmek için Uluslararası Ceza Mahkemesi (ICC) ile işbirliği yapacağını söyledi.

Soykırım iddialarının büyük bir bölümü, ülkenin kontrolü için SAF ile savaşan paramiliter grup Hızlı Destek Kuvvetleri'nin (RSF) bir parçası olan veya örgüte bağlı olan milisleri sorumlu tutuyor.

RSF ise bölgede yaşanan soykırım iddialarını defalarca kez reddetti ve bağımsız bir uluslararası soruşturma çağrısında bulundu.

Uydular ve sosyal medya verileri aracılığıyla oluşturulan analizler, kısmen İngiliz hükümeti tarafından finanse edilen ve Sudan'daki savaş hakkında açık kaynaklı kanıtlar toplayan bir araştırma organı görevi yürüten Bilgi Dayanıklılığı Merkezi (CIR) tarafından gerçekleştirildi.

CIR, bir milis konvoyunun bir gün içerisinde en az dokuz köyü ateşe verdiğini bu şekilde tespit ettiğini açıkladı.

CIR'ın soruşturma direktörü Ben Strick, "Belgeleyebildiklerimiz daha önce gördüğümüzden daha büyük" şeklinde konuştu.

Strick, “15 Nisan'dan bu yana 68 köye zarar veren 89 yangını belgeledik ki bu çok büyük bir miktar. Bunların bazılarında hedef alınan küçük yapılardır ancak bazılarında bütün köyler yok edilmiş.Siviller üzerindeki etkisini düşündüğümüzde bu ölçek çok büyük. Gördüğümüz şey, özellikle Hartum dışındaki en ağır şiddet olaylarından bazılarını gördüğümüz Darfur'da, birbiri ardına köylerin yakıldığını görüyoruz” ifadelerini kullandı.

Birleşmiş Milletler (BM), beş milyondan fazla kişinin evlerini terk etmek zorunda kaldığını ve birçoğunun güvenlik için Sudan dışına çıkmak zorunda kaldığını belirtiliyor. Ayrıca nüfusun yaklaşık yarısının  (yaklaşık 24 milyon insanın) insani desteğe ihtiyacı olduğunu vurguluyor.

CİDDE'DE BARIŞ GÖRÜŞMELERİ

Sudan’da devam eden çatışmalarda taraflar, Suudi Arabistan’ın Cidde kentinde düzenlenecek barış görüşmelerine geri dönüyor.

ABD ve Suudi Arabistan’ın devreye girmesiyle taraflar arasında sistematik bir ateşkes sağlanması planlanıyor.

Taraflar, 25 Ekim’de müzakere talebine olumlu cevap verdiklerini ve bu daveti kabul ettiklerini duyurdu.

Riyad hükümeti tarafından yapılan açıklamalara göre, görüşmeler Afrika Birliği ve Doğu Afrika bloğu Hükümetlerarası Kalkınma Otoritesi (IGAD) temsilcileriyle "ortaklık içinde" gerçekleşecek.

Riyad’dan yapılan açıklamada, "Suudi Arabistan Krallığı'nın savaşan taraflar arasındaki görüşmelerin yeniden başlamasını memnuniyetle karşıladığını" belirtildi.

Taraflar ayrıca müzakerecileri sivilleri korumak amacıyla 11 Mayıs'ta duyurulan daha anlaşmaya ve 20 Mayıs'ta imzalanan kısa vadeli ateşkes antlaşmasına uymaya davet edildi.