ABD'nin, Suudi Arabistan üzerinde kurduğu hegemonya yıkılıyor: Riyad, ŞİÖ'ye tam üyeliğe hazırlanıyor

Amerika Birleşik Devletleri’nin (ABD), güvenlik endişelerine rağmen Çin ile uzun vadeli ortaklık kuran Suudi Arabistan hükümeti, geçtiğimiz günlerde Şangay İşbirliği Örgütü’ne katılma kararını onayladı. Riyad yönetimi, son dönemde ABD hegemonyasından çıkarak Joe Biden yönetimini karşısına alıyor. OPEC+'da Rusya ile birlikte hareket eden Riyad, Çin’le de birçok alanda iş birliği yapıyor. Suudi Arabistan yönetimi, yönünü Batı’dan Doğu’ya çeviriyor.

Şangay İşbirliği Örgütü (ŞİÖ); 1996’da Çin, Rusya, Kazakistan, Kırgızistan ve Tacikistan tarafından Şangay Beşlisi adıyla kuruldu.

Birliğe, Özbekistan'ın 2001'de katılımıyla üye sayısı 6'ya çıkan Şanghay Beşlisi'nin adı "Şanghay İşbirliği Örgütü" olarak değiştirildi. 9 Haziran 2017’de Astana’da gerçekleştirilen zirvede, Hindistan ve Pakistan’ın örgüte katılması ile üye sayısı 8'e çıktı.

Gözlemci statüsünde olan İran’ın, 17 Eylül 2021’de Şangay İşbirliği Örgütü’ne tam üye olarak kabul edilmesi ile de üye sayısı 9'a çıktı.

Asya’nın stratejik ittifaklarından biri olarak kurulan ŞİÖ’de; üyelerin yanı sıra gözlemciler ve diyalog ortakları da bulunuyor.

Afganistan, Moğolistan ve Belarus gözlemci statüsüne sahipken; Türkiye, Azerbaycan, Sri Lanka, Ermenistan, Kamboçya, Nepal, Suudi Arabistan, Mısır ve Katar diyalog ortağı statüsüne sahip.

Diyalog ortaklığı statüsü, gözlemci statüsüne sahip olmayan üçüncü ülkelerin Şangay İşbirliği Örgütü (ŞİÖ) ile belirli alanlarda sınırlı iş birliği yapmalarına imkan veriyor. Diyalog ortaklığı statüsü, kurumsal bağın derecesi bakımından “gözlemci ülke” statüsünün altında, “misafir katılımcılar” statüsünün ise üzerinde yer alıyor.

ŞİÖ’nün amacı; karşılıklı güven, iyi komşuluk ve dostluk ilişkilerinin güçlendirilmesi; bölgesel barış, güvenlik ve istikrarın korunması için ortak çaba sarf edilmesi; terörizm, köktencilik, ayrılıkçılık, örgütlü suçlar ve yasadışı göçle ortak mücadele edilmesi; ayrıca siyaset, ekonomi, bilim, teknoloji, kültür, eğitim, enerji ve çevre konularında iş birliğinin geliştirilmesi olarak açıklanıyor.

Batı medyası ise ŞİÖ’yü, “Batı’ya karşı yeni bir ittifak” ve “Batı karşıtlarının buluşma yeri" olarak nitelendiriyor.

SUUDİ ARABİSTAN ŞİÖ’YE KATILMA KARARI ALDI

Geçtiğimiz ay Suudi Arabistan, Şangay İşbirliği Örgütü’ne “diyalog ortağı” olarak katılma kararı aldığını duyurdu. 

Suudi Arabistan’ın devlet haber ajansı (SPA), ülkenin Şangay İşbirliği Örgütü’nde diyalog ortağı statüsü verilmesine ilişkin memorondumu onayladığını aktardı.

Örgütün 2021 yılındaki Duşanbe Zirvesi'nde; Suudi Arabistan, Mısır ve Katar’a diyalog ortaklığı statüsü verilmesi kararlaştırılmıştı.

Diyalog ortaklığı statüsü, organizasyona tam üyelik öncesi ilk adım. Suudi Arabistan’ın yıl ortasında resmen ŞİÖ’ye katılması bekleniyor.

PEKİN-RİYAD İLİŞKİLERİ GELİŞİYOR

Çin ile Suudi Arabistan arasındaki bağlar derinleşiyor. Pekin-Riyad ilişkilerinde ticaret ön plana çıkıyor. Suudi ürünlerinin ithalatı, Çin’in küresel pazarlar için imalatının önemli bir bölümünü oluşturuyor. Riyad’ın Pekin’den yaptığı ithalat ise Suudi Arabistan’ın artan ekonomik ve sosyal kalkınma ihtiyacını karşılamaya yardımcı oluyor.

Ekim 2022’de Suudi Arabistan Enerji Bakanı Prens Abdulaziz Bin Selman, Çin Ulusal Kalkınma ve Reform Otoritesi Başkan Yardımcısı Lian Weiliang ile bir görüşme gerçekleştirmişti.

Görüşmede; Kuşak ve Yol girişimi, enerji ve ortak yatırım konuları ele alınmıştı. Çin ve Suudi Arabistan, Kuşak ve Yol girişimi kapsamındaki yatırımların koordine edilmesi konusunda anlaşmıştı.

Aralık ayında ise Çin Devlet Başkanı Xi Jinping, Çin-Arap Zirvesi ve Çin-Körfez İşbirliği Zirvesi’ne katıldı ve Suudi Arabistan’a resmi ziyaret düzenledi. 

Çin Devlet Başkanı Xi Jinping’in ziyareti sırasında yayınlanan ortak bildiride, iki ülke arasındaki iş birliğinin geliştirilmesi ve toprak bütünlüğünün korunması konusunda ülkelerin birbirlerini destekleyeceği ifade edildi.

İHA’nın aktardığına göre; ortak bildiride, iki ülkenini hükümetlerarası ve şirketlerarası olmak üzere hidrojen enerjisi, yargı, Çince eğitimi ve dogrudan yatırım gibi alanlarda toplam 46 anlaşma ve mutabakat zaptı imzaladığı belirtilerek, savunma ve güvenlik alanındaki iş birliği ve koordinasyonu geliştirme üzerinde de anlaşmaya varıldığı açıklandı.

Suudi Arabistan Sanayi ve Maden Kaynakları Bakanı Bender el-Harif de Kuşak ve Yol inisiyatif ile Suudi Arabistan’ın 2030 Vizyonu arasındaki derin sinerjinin ülkeye ileri bilim, teknoloji ve fikirler getireceğini, Riyad’ın ekonomik ve sosyal gelişimini artıracağını söyledi.

Bakan, “Çin, krallığımızın sadece ekonomik alanda değil, diğer birçok alanda da önemli bir ortağıdır” dedi.

Suudi Arabistan’ın bölgesel rakibi İran ile de ilişkilerini geliştiren Pekin yönetimi, geçtiğimiz günlerde iki ülke arasında ara bulucu oldu. 

Tahran-Riyad ilişkilerini normalleştirmek için 6 Mart'ta Çin'in başkenti Pekin'de Çinli yetkililerin aracılığıyla müzakerelere başlayan İran ve Suudi Arabistanlı üst düzey güvenlik yetkilileri anlaşmaya vardı. Anlaşma; İran, Suudi Arabistan ve Çin tarafından yapılan ortak açıklamayla duyuruldu.

Açıklamada, İran ve Suudi Arabistan’ın iki ay içerisinde diplomatik ilişkilerin yeniden başlatılması ve büyükelçiliklerin ve temsilciliklerin karşılıklı olarak yeniden açılması konusunda el sıkıştığı bildirildi. 

Pekin'in iki ülke arasında diplomatik ara buluculuk yapması Orta Doğu'daki jeopolitik ve ekonomik çıkarlarını garanti altına alabilmenin önünü açan stratejik bir hamle olarak değerlendirildi.

ABD-SUUDİ ARABİSTAN HATTINDA GERİLİM 

ABD ile Suudi Arabistan yönetimleri arasında ise gerginlik yaşanıyor. ABD ile Suudi Arabistan arasındaki ilişkiler; Washington’un, Suudi rejiminin güvenliğini sağlaması karşılığında Suudilerin petrol fiyatlarını ABD’nin çıkarları doğrultusunda yönlendirmesi üzerine kurulu.  Ancak son yıllarda ABD ve Suudi Arabistan arasındaki gerilimler artıyor.

ABD geçtiğimiz sene OPEC+ grubunun arz kesintisi kararının petrol fiyatlarını artıracağı nedeniyle Suudi Arabistan’ı Rusya’ya yardım etmekle suçladı. İki müttefik petrol yüzünden karşı karşıya geldi.

Washington ve Riyad arasındaki ilişkiler, gazeteci Cemal Kaşıkçı’nın öldürülmesi ve Suudi Arabistan’ın insan hakları sicili nedeniyle sorunlu haldeydi. İki ülke arasındaki ilişkiler, Rusya-Ukrayna Savaşı’nın ardından petrol üretiminin azaltılması ile iyice gerildi. 

Geçtiğimiz ekim ayında ABD'nin petrol üretimini arttırma talebinin Suudi Arabistan'ın başını çektiği OPEC'te reddedilmesi bir tür karşı çıkış ve Suudi Arabistan'ın ABD'ye "boyun eğmeyişi" olarak nitelendirildi.

ABD, OPEC toplantısında alınan kararın neticesinde, Rusya'nın petrol gelirlerinden doğan gücünün devamlılık sağlayacağını ve alınan kararın Ukrayna'ya olan saldırılar kapsamında ele alınacağını açıkladı.

ABD Ulusal Güvenlik Danışmanı Jake Sullivan, Suudi Arabistan'ın Rusya'nın yanında yer alması nedeni ile ABD Başkanı Joe Biden'ın ilişkileri gözden geçirme kararı aldığını belirtti. 

Suudi Arabistan yönetimi ile ABD ilişkilerinde gerilim yaşanırken; Riyad yönetimi ile Rusya’nın en büyük müttefiki Çin arasında ilişkiler güçleniyor. Suudi Arabistan, Çin’e yaptığı petrol satışlarının bir kısmını yuan cinsinden fiyatlandırmak için Pekin ile görüşüyor. ŞİÖ’ye İran tam üyeyken Suudi Arabistan da diyalog ortağı statüsü elde etmişti.

Çin ile uzun vadeli bir ortaklık kuran Suudi Arabistan hükümeti Şangay İş Birliği Örgütü’ne tam üyeliğe hazırlanıyor. Suudi Arabistan’da ABD’nin hegemonyası kırılıyor. Washington, Suudi Arabistan'ın stratejik bir ortak olduğunu ve birçok hususta beraber çalıştıklarının altını çizse de Riyad yönetimi yönünü doğuya çeviriyor. Orta Doğu’dan çekilen ABD bölgeyi Pekin’e bırakıyor.