Taliban verdiği sözleri yerine getirdi mi?

Taliban 15 Ağustos 2021 tarihinde Kabil’i ele geçirdi. Ülkesini savunacağını söyleyen Eşref Gani, Afganistan’dan ayrıldı. 17 Ağustos’ta, “Böyle bir başarıya bu kadar çabuk ve kolay ulaşacağımızı beklemiyorduk” diyen Taliban yönetimi, tüm tarafları kapsayacak hükümet kurmak istediklerini, eski askeri yetkililer ve yabancı güçlerle çalışan kişiler de dahil kimseden intikam almayı planlamadıklarını ve "herkesi affettiklerini" duyurdu. Peki, Taliban verdiği sözleri tuttu mu?

ABD ve NATO askerlerinin Afganistan’dan hızlı bir şekilde çekilmesinin ardından ülkede ilerleyişini sürdüren Taliban, 15 Ağustos 2021 tarihinde başkent Kabil’i ele geçirdi. Afganistan Cumhurbaşkanı Eşref Gani ülkeyi terk ederken, Kabil’deki Cumhurbaşkanlığı Sarayı’nın kontrolü Taliban’a geçti.

Taliban geçmişte gerçekleştirdiği idamlar, recm cezaları, katı şeriat kuralları, kadınlara eğitim ve çalışma hakkının tanınmaması gibi uygulamalarla anılıyordu. 

1996’dan 2001 yılına kadar iktidarda olan Taliban çok katı kurallar uygulamıştı. Ancak Afganistan’ı ikinci kez ele geçiren Taliban’dan daha ılımlı açıklamalar geldi. 

Taliban, "kadınların örtünmesinin zorunlu olacağını ama eğitim ve çalışma haklarının korunacağını, evden yalnız çıkmalarına izin verileceğini" açıkladı. Taliban, 'işgalci güçlerle iş birliği yapmış kişilerin affedileceğini, kimsenin malına ve mülküne zarar verilmeyeceğini, tüm diplomatlara ve yardım çalışanlarına güvenli bir ortam sağlanacağını' bildirdi.

Taliban tarafından yabancılara güvenlik garantisi verildi; iç işlerine karışmama ve işgalci güç bulundurmama şartıyla diğer ülkelere de diyalog çağrısı yapıldı.

Taliban Sözcüsü Zabihullah Mücahid, Afganistan’ın başkenti Kabil’de Taliban’ın kontrolü ele geçirmesinin ardından basın toplantısı düzenleyerek, “Bugün itibariyle Afganistan'da bize karşı duran herkese düşmanlığımızın sona erdiğini duyuruyoruz” ifadelerini kullandı.

Sözcü Mücahid, “Medyaya müdahale etmeyeceğiz. Yayınlarına devam edebilirler. Önceden kimin nereye çalıştığının bir önemi yok. İntikam amacı gütmeyeceğimiz gibi kimsenin evine de girilmeyecek. Size bu konuda güvence veriyorum” diye belirtti.

8 Eylül 2021 tarihinde Taliban Sözcüsü Zabihullah Mücahid, düzenlediği basın toplantısında  ülkeyi yönetecek kabine üyelerini açıkladı.

Taliban lideri Haybetullah Ahunzade, Başbakan Molla Muhammed Hasan, Başbakan yardımcıları da Molla Abdulgani Birader ve  Mevlevi Abdulselam Hanefi oldu. Kadın İşleri Bakanlığı kabineden çıkartılarak yerine İyiliğe Davet ve Kötülükten Sakındırma Bakanlığı kuruldu.

Taliban’ın açıkladığı kabinede bakan yardımcılarının arasında hiçbir kadının yer almadığı görüldü. Bu durum, Taliban'ın uluslararası eleştirilerden etkilenmediğini ve başlangıçtaki kapsayıcılık ve kadın haklarını koruma vaatlerine rağmen mevcut sert çizgisini devam ettirdiğini gösterdi.

Diğer yandan Taliban, mevcut kabinesini geçici bir hükümet olarak belirledi ve değişimin hala mümkün olduğunu öne sürdü, ancak seçimlerin olup olmayacağını söylemedi. ABD ise Taliban’ın açıkladığı geçici hükümet hakkında, “Listedeki isimlerin bağlantıları nedeniyle endişeliyiz" açıklamasını yaptı.

İlan ettiği geçici hükümetin Afganistan’daki tüm kesimleri temsil ettiğini savunan Taliban, uluslararası arenada istediğini elde edemedi.

Batılı ülkeler başta olmak üzere neredeyse tüm hükümetler, Taliban yönetimini resmen tanımaları ya da iyi ilişkiler geliştirmeleri için Afganistan'da tüm kesimleri temsil eden kapsamlı bir hükümetin kurulmasını ve insan haklarına saygı gösterilmesini şart koşmuştu. 

Taliban diplomatik olarak yalnızca Pakistan, Suudi Arabistan, Birleşik Arap Emirlikleri ve Çin tarafından tanındı.

TALİBAN VERDİĞİ SÖZLERİ TUTMADI

Taliban Afganistan’ın kontrolünü ele geçirdikten sonra kadın hakları konusunda sözler vermiş, kadın haklarına saygı duyacağını belirtmişti. Kadınların şeriat kanunları çerçevesinde çalışmasına ve eğitim almasına izin vereceğini açıklayan Taliban, kadınların yaşamlarını etkileyen birçok alanda kısıtlamalar getirdi.

Kadınların ilkokuldan sonra eğitime devam etmeleri yasaklanırken, dışarıya tüm vücudu örten ve yüzü örten burka olmadan çıkmamaları istendi. 

İyiliğe Davet ve Kötülükten Sakındırma Bakanlığı'nın Mayıs 2022’de duyurduğu kararda, "izzeti ve onurunun" korunması için kadınların çarşaf ya da burka giymeleri şart koşuldu.

Uluslararası Af Örgütü’nün raporuna göre, Taliban yönetimi kadınların bazı sektörlerde  çalışmasını yasakladı. Binlerce kadın gerek hükümet kurumları gerek özel sektördeki işlerinden çıkarıldı ya da işten ayrılmaya zorlandı. Ülkede sadece hastaneler, okullar, emniyet birimleri ve havaalanları gibi zorunlu ihtiyaç duyulan alanlarda çok az sayıda kadın çalışabiliyor.

Taliban, kadınların Kabil’deki eğlence parkı ve bahçelere gitmelerine de yasak getirdi. Kamuya açık parklara üç gün sadece kadınlar, dört gün de sadece erkekler girebiliyor.

Taliban, kısıtlamaları ve politikaları protesto eden kadınlara ise şiddet ve işkence uyguladı.

Taliban, kimseden intikam alınmayacağını söylemişti. Afganistan’daki Birleşmiş Milletler Yardım Misyonu (UNAMA), 15 Ağustos 2021 ile 15 Haziran  2022 tarihleri arasında en az 160 yargısız infaz, 178 keyfi tutuklama, 23 hücre hapsi ve eski devlet ya da güvenlik görevlilerine yönelik 56 işkence vakası tespit etti.

Taliban, medyaya müdahale etmeyeceklerini duyurmuştu. DW’de yer alan habere göre Sınır Tanımayan Gazeteciler (RSF), 543 yayın organından 231’inin Taliban tarafından ilk üç ay içinde kapandığını bildirdi. Taliban yönetimi medyaya büyük kısıtlamar getirerek ifade ve basın özgürlüğünü kısıtladı.

15 Kasım 2022 tarihinde Taliban lideri Haybetullah Ahundzade, Afganistan'da yargıçlara, Şeriat kanunlarını tamamen uygulama emri verdi. Bu, Taliban'ın hak ve özgürlükler konusunda gittikçe daha sert politikalar benimseyeceğinin de kanıtı oldu.

Halka açık infazlar gerçekleştiren Taliban, uluslararası toplumdan gelen tepkileri ise kınadı. Taliban Sözcüsü Zabihullah Mücahid, 9 Aralık 2022 tarihinde yaptığı açıklamada, yaşananların ülkenin iç meselesi olduğunu söyledi.

Taliban Sözcüsü, "Afganistan'ın İslami hükümler uyguladığı için eleştiriliyor olması, bazı ülke ve kuruluşların ya yetersiz bilgi sahibi olduklarını ya da Müslümanların inançlarına ve kanunlarına saygı duymayarak İslam'la ilgili sorunları olduğunu gösteriyor. Bu eylem ülkelerin içişlerine müdahaledir ve kınanması gerekir" dedi.

Taliban hükümetinin yaptığı tüm bu insan hakları ihlalleri ise uluslararası alanda tepki gördü. Birçok devlet Taliban yönetimine yaptırım uyguladı. Afgan rezervleri bloke edildi, ülkedeki işsizlik, ekonomik kriz ve açlık arttı. 

Taliban yönetimi Afganistan’ı ele geçirdiğinde daha ılımlı bir yönetim benimseme sözü vermişti. Ancak Taliban’ın iktidarından beri halkın hak ve özgürlükleri sürekli kısıtlandı.