Tayvan ile ilişkilerini kesen Honduras, Çin ile diplomatik ilişkiler kuruyor
Honduras, Tayvan ile ilişkilerini kesen Panama, El Salvador, Dominik Cumhuriyeti ve Nikaragua gibi Latin Amerika ülkelerine katıldı. Böylelikle Tayvan’ı diplomatik olarak tanımayı sürdüren Birleşmiş Milletler (BM) üyesi ülke sayısı 12’ye düştü. Tayvan, “Tek Çin” politikasını savunarak bağımsızlığını reddeden Pekin yönetemi karşısında var olma mücadelesi veriyor.
Honduras ile Çin arasındaki ilişkiler, Honduras’ın Tayvan’ı devlet olarak resmen tanıması nedeniyle son yıllarda gerilimli bir sürece sahne olmuştu.
Ancak 27 Ocak’ta göreve başlayan Devlet Başkanı Xiomara Castro, diplomatik tanıma ilişkisini Taipei'den, Pekin'e çevirdi.
Honduras Cumhurbaşkanı Xiomara Castro, sosyal medya hesabından yaptığı açıklamada, Dışişleri Bakanı’na Tayvan ile resmi ilişkiyi sona erdirip Çin ile diplomatik bağ kurma “talimatı” verdiğini söyledi.
Cumhurbaşkanı Castro, “Dışişleri Bakanı Eduardo Reina'ya, Hükümet Planı'nı gerçekleştirme ve dünya uluslarıyla uyum içinde sınırları özgürce genişletme kararlılığımın işareti olarak, Çin Halk Cumhuriyeti ile resmi ilişkilerin başlatılması talimatı verdim” ifadelerini kullandı.
Honduras Dışişleri Bakanlığından yapılan açıklamada da Tayvan ile diplomatik ilişkilerin kesildiği, onun yerine Çin Halk Cumhuriyeti'nin (ÇHC), Çin'in temsilcisi olarak tanındığı duyuruldu.
Açıklamada, "Honduras Cumhuriyeti hükümeti, dünyada tek bir Çin olduğunu ve Çin Halk Cumhuriyeti'nin Çin'in tamamını temsil eden tek meşru hükümet olduğunu tanır” denildi.
Tayvan ile diplomatik ilişkilerini kesen Honduras, Çin ile diplomatik ilişki başlattı. Dışişleri Bakanlığından yapılan açıklamaya göre, Bakan Qin Gang ile Honduraslı mevkidaşı Eduardo Reina, diplomatik ilişkilerin kurulmasına ilişkin ortak bildiriyi Pekin'de imzaladı.
Bildiriye göre; Çin ve Honduras, iki halkın çıkarları ve arzuları doğrultusunda, bildirinin imzalandığı tarihten itibaren geçerli olmak üzere, birbirlerini tanımaya ve büyükelçilik düzeyinde diplomatik ilişkiler kurmaya karar verdi.
Bildiride, iki hükümetin, egemenlik ve toprak bütünlüğüne karşılıklı saygı, karşılıklı saldırmazlık, birbirlerinin içişlerine müdahale etmeme, eşitlik, karşılıklı yarar ve barış içinde bir arada yaşama ilkeleri temelinde iki ülke arasında dostane ilişkiler geliştirme konusunda mutabık kaldıkları belirtildi.
Diğer yandan bildiride Honduras hükümetinin, dünyada tek bir Çin olduğunu, Çin Halk Cumhuriyeti hükümetinin tüm Çin'i temsil eden tek yasal hükümet olduğunu ve Tayvan’ın Çin topraklarının ayrılmaz bir parçası olduğunu kabul ettiği belirtildi.
Bildiriye göre, Honduras hükümeti Tayvan ile "diplomatik ilişkilerini" keseceğini, bundan böyle Tayvan ile herhangi bir resmi ilişki ya da resmi temas kurmayacağını taahhüt etti.
TAYVAN’I TANIYAN ÜLKE SAYISI AZALIYOR
Honduras'ın ilişkilerini kesmesi sonucu Tayvan'ı diplomatik olarak tanımayı sürdüren Birleşmiş Milletler (BM) üyesi ülke sayısı 12'ye düştü.
Halen Orta Amerika ülkeleri Guatemala ve Belize, Güney Amerika ülkesi Paraguay, Karayip ülkeleri Haiti, Saint Vincent ve Grenadinler, Saint Kitts ve Nevis, Saint Lucia, Pasifik ülkeleri Tuvalu, Nauru, Palau ve Marshall Adaları ile Afrika ülkesi Esvatini, Tayvan'ı Çin'in temsilcisi olarak tanıyor.
BM üyesi olmayan Vatikan da Tayvan ile diplomatik ilişkisini sürdürüyor.
En son Nikaragua, 10 Aralık 2021’de Tayvan ile diplomatik ilişkilerini kestiğini duyurmuştu.
Nikaragua Dışişleri Bakanı Denis Moncada, yaptığı açıklamada, ülkenin Tayvan yerine Çin Halk Cumhuriyetini, Çin’in meşru temsilcisi olarak tanıdığını bildirmişti.
Nikaragua hükümetinin Tayvan ile diplomatik ilişkilerini kestiğinin belirtildiği açıklamada, "Nikaragua Cumhuriyeti hükümeti, dünyada tek bir Çin olduğunu tanıdığını beyan eder. Çin Halk Cumhuriyeti, Çin'in tamamını temsil eden tek meşru hükümettir ve Tayvan, Çin topraklarının ayrılmaz bir parçasıdır” ifadelerine yer verilmişti.
ÇİN’İN GÖLGESİNDE VAR OLMAYA ÇALIŞAN ÜLKE: “TAYVAN”
Çin'de İkinci Dünya Savaşı'nın ardından çıkan iç savaşta Çin Komünist Partisinin (ÇKP) 1949'da iktidarı ele geçirmesi ve Çin Halk Cumhuriyeti'nin kuruluşunu ilan etmesi üzerine Çin Milliyetçi Partisi (Kuomintag) üyeleri, Tayvan'a yerleşip 1912'de kurulan "Çin Cumhuriyeti" iktidarının Ada'da devam ettiğini ileri sürerek bağımsızlık ilan etti.
Bu girişim Çin tarafından kabul edilmedi ancak Tayvan temsilcileri, 1971'e kadar Birleşmiş Milletler (BM) Genel Kurulunda Çin'i temsil etti.
1950'ler ve 1960'larda çok sayıda ülkenin diplomatik ilişki tercihini Çin Cumhuriyeti'nden Çin Halk Cumhuriyeti'ne çevirmesinin ardından 1971'de BM Genel Kurulunda yapılan oylamada, Pekin hükümetinin Çin'in tek meşru temsilcisi kabul edilmesiyle Tayvan'ın uluslararası örgütlerdeki konumu belirsiz hale geldi.
Çin, Tayvan hükümetinin dünya ülkeleriyle diplomatik ilişkiler kurmasına, BM’de ve diğer uluslararası kuruluşlarda temsil edilmesine karşı çıkıyor. Çin, kendisini tanıyan ülkelerin Tayvan ile diplomatik ilişkilerini kesmesini şart koşuyor.
Pekin, Tayvan’ın Çin topraklarının bir parçası olduğunu belirten “Tek Çin Politikası"nı savunuyor.
Pekin yönetimi, "Tek Çin" ilkesini benimseyerek ülkeyi uluslararası toplumda sadece kendilerinin temsil ettiğini savunuyor. Çin; Tayvan'ın, bağımsızlık ilan etmesi halinde askeri güçle müdahale edebileceğini belirtiyor.
Çin’in doğusunda bir ada olan Tayvan’ın kendi hükümeti ve idaresi var, ancak Pekin onu kendi topraklarının bir parçası olarak görüyor. Tayvan ise “bağımsız bir ülke” olduğunu vurguluyor.
LATİN AMERİKA ÜLKELERİ ÇİN İLE YAKINLAŞIYOR, TAYVAN DIŞLANIYOR
Çin ile ticari ilişkilerini geliştirmek isteyen Honduras, Panama, El Salvador, Dominik Cumhuriyeti ve Nikaragua gibi Latin Amerika ülkeleri Tayvan’la ilişkilerini kesmek zorunda kalıyor.
2017'de Panama, 2018'de; Dominik Cumhuriyeti, El Salvador ve Burkina Faso, 2021’de Nikaragua ve son olarak Honduras, Tayvan yerine Pekin ile diplomatik ilişki kurdu.
Tayvan Lideri Tsai Ing-wen, Pekin yönetimini “dolar diplomasisi” yürütmekle suçladı.
Tsai, Honduras'ın kararının duyurulmasının ardından yayımladığı yazılı açıklamada, Tayvan'ın, tehditler karşısında yılmayacağını dünyaya kanıtladığını, diplomatik müttefikleri ve benzer fikirleri paylaştığı küresel ortaklarıyla dayanışma içinde olmayı sürdüreceğini belirtti.
Çin'in son yıllarda Tayvan'ın uluslararası katılımı engellemek üzere her tür yola ve araca başvurduğunu, askeri tehditlerini arttırarak bölgesel barışa ve istikrara zarar verdiğini savundu.
Tsai, "Baskı ve tehditler, Çin Cumhuriyeti ile Çin Halk Cumhuriyeti’nin birbirinin boyunduruğunda olmadığı gerçeğini değiştirmeyecektir. Bu girişimler, Tayvan halkının özgürlüğe ve demokrasiye sarsılmaz bağlılığını ve dünya ile açık yürekli ilişki kurma kararlılığını yok edemeyecektir" değerlendirmesinde bulundu.
Çin, Latin Amerika’daki yatırımlarını artırıyor. Pekin, bölgedeki doğal kaynaklara ve stratejik pazarlara erişim sağlayarak Latin Amerika ülkeleriyle ekonomik ticari ve diplomatik ilişkilerini geliştiriyor.
Pekin bölgedeki varlığını, etki alanını da genişletmek istiyor. Bu nedenle Çin, Latin Amerika ülkelerine borç vermeye devam ediyor. Çin, karşılığında ise 'Tek Çin' politikasına tereddütsüz destek bekliyor.