TTP: Pakistan'daki Taliban Hareketi

Taliban’ın Afganistan’daki yönetimi ele geçirmesi, Pakistan Talibanı olarak bilinen TTP’nin faaliyetlerini de etkiledi. Afgan Talibanı’nı hem yerelde hem de uluslararası arenada destekleyen İslamabad hükümeti, kendi topraklarındaki tehlikeyle mücadele etmeye çalışıyor.

Şeyda Kübra Ayaz
[email protected]

 

Afganistan’da Taliban devrinin yeniden başlaması, Pakistan için önemli bir sorun olan Tehrik-i Pakistan (TTP), yani Pakistan Talibanı'nı da etkiledi.

Taliban’ın gücünü artırmasıyla birlikte TTP de Pakistan’daki faaliyetlerini artırdı.

Pakistanlı örgüt, geçen sene 95 saldırı düzenledi ve 140 kişiyi öldürdü. Bu yıl ise çoğunluğu kamu çalışanı olmak üzere 73 kişinin ölümüne yol açtığı 44 saldırı düzenledi.

TTP, Afgan Taliban’ının “ideolojik ikizi” olarak bilinse de örgütsel yapı anlamında farklılıklar bulunuyor. 11 Eylül 2001 yılındaki saldırının ardından ABD’nin Afganistan’ı işgal etmesiyle Taliban üyelerinin birçoğu geri çekildi ve Pakistan sınırındaki Aşiretler Bölgesi’ne (FATA) sığındı. Afgan Taliban’ındaki Peştunlar ile Pakistan’daki Peştunlar arasındaki iletişim güçlendi.

ABD yönetimi, Pakistan hükümetine, ülkedeki Afgan Taliban’ına karşı müdahale etmesi için baskı yaptı. Devlet otoritesinin zayıf olduğu kabile bölgelerinde yapılan operasyonlar halkın tepkisini çekti ve TTP’nin ortaya çıkacağı şartları hazırladı.

2002’de Mizan, 2004’te Kaloşa ve 2007’de Hakikat Yolu operasyonları düzenlendi. İslamabad yönetimine öfke duyan bölge halkı silahlanmaya başladı ve TTP’nin ilk adımları atıldı.

TTP NEYİ HEDEFLİYOR?

Pakistan yönetimi, 2007’te İslamabad’daki Lal Mescid’e bir operasyon düzenledi. Operasyonun ardından bölgedeki 13 örgüt birleşerek 2007 yılının sonunda TTP’yi kurdu.

Güney Veziristan’da kurulan örgütün lideri Beytullah Mesud oldu.

TTP’nin amacı, Pakistan hükümetini devirmek ve şeriat devleti kurmak olarak açıklandı. Örgüt bu doğrultuda silahlı mücadele gerçekleştireceğini de gösterdi.

İslamabad’ın 2008 yılında TTP’yi terör örgütü olarak ilan etmesinin ardından 2010’da ABD ve 2011’de ise İngiltere ve Kanada örgütü terör listesine ekledi.

Uzmanlar, ABD’nin Afganistan işgalinden sonra TTP’nin Afgan Talibanı ile aynı cephede savaştığını ve gıda, sığınak ve mali yardım yaptıklarını belirtti. Ayrıca TTP liderlerinin Afgan Talibanı’na bağlılık yemini ettiği öne sürüldü.

TTP lideri Mesud, 2009 yılında ABD’nin hava saldırısı sonucu hayatını kaybetti ve ardından örgüt içi tartışmalar kendini gösterdi. Liderlik tartışmaları nedeniyle iç çatışmaların yaşanması, TTP bünyesindeki bazı önde gelen isimlerin DEAŞ’a katılmasına yol açtı.

Pakistan’ın TTP’ye yönelik operasyonları devam etti ve 2014’ten itibaren örgütün gücü büyük oranda kırıldı. Ülke, 2017 yılında Afganistan sınırına yaklaşık 2 bin 600 kilometrelik çit çekti.

Mesud’un ardından 2013-2018 yılları arasında TTP’nin liderliğini Molla Feyzullah üstlendi. ABD’nin müdahalesinde öldürülmesinden sonra ise TTP’nin başına Nur Vali Mesud geldi. Mesud, daha önceden örgütten katılanlar da dahil olmak üzere sekiz grubu TTP bünyesine kattı.

Temmuz 2021’de CNN’e röportaj veren TTP lideri, Pakistan’da bağımsız bir devlet kurmak istediklerini açıkladı.

İYİ TALİBAN, KÖTÜ TALİBAN VE IŞİD-K İLE İLİŞKİLERİ

1994’te Afganistan’daki iç savaş sırasında ortaya çıkan Afgan Talibanı, büyük oranda Peştunlardan oluşuyor ve TTP’ye göre daha bütüncül bir yapıda. TTP ise daha çok irili ufaklı örgütlerin bir araya gelmesinden oluşuyor.

Her iki grup da hakimiyet bölgelerini bulundukları ülke ile sınırlasa da TTP, sınır ötesi eylemlere yönelebiliyor. Örgüt, daha önceden ABD’de bomba patlatmış ve Pakistan’daki Çinlileri hedef almıştı.

Birleşmiş Milletler (BM) Analitik Destek ve Yaptırımları İzleme Birimi tarafından hazırlanan raporda, iki örgüt arasında güvensizlik bulunsa da ilişkilerinin devam ettiği yer aldı. Ayrıca Afgan Talibanı’nın TTP’yi askeri olarak desteklediği belirtildi.

Pakistan, ülkesindeki Taliban’a karşı mücadele verse de Afganistan’daki Taliban ile güçlü ilişkiler içinde ve dünyanın yeni Taliban yönetimini tanıması için teşvik edici mesajlar veriyor. İslamabad’ın bu stratejisine “İyi Taliban, Kötü Taliban” deniliyor. Buna göre Afganistan’daki Taliban iyi, Pakistan’daki ise kötü olarak nitelendiriliyor.

TTP’nin IŞİD-K ile de ayrıştığı noktalar bulunuyor. IŞİD-K, TTP ile mezhepsel farklılıklarının yanı sıra örgütü “yoldan çıkmış Müslümanlar” olarak görüyor. Ayrıca Pakistan, İran ve diğer bölgesel güçlerin casusları olduklarını iddia ediyor.

IŞİD-K, Afgan Talibanı’nı cihattan vazgeçmekle suçlayarak meşru hedef haline getiriyor.

Öte yandan, bazı uzmanlar, TTP ile IŞİD-K’nın alt rütbelerindeki üyelerin aynı görüşte olduklarını ve hatta çoğunlukla her iki örgüt için çalıştıklarını söylüyor. Ancak IŞİD-K’nın hedefi TTP’ye göre daha büyük, çünkü kendisini tüm ümmetin meşru lideri olarak adlandırıyor.

“ŞERİAT UYGULAMA SÖZÜ VERİRLERSE ONLARI AFFEDEBİLİRİZ”

Afganistan’da Taliban’ın yönetimi ele geçirmesinin ardından Kabil’deki cezaevlerinde TTP üyelerinin de bulunduğu mahkumları serbest bırakması Pakistan yönetimini rahatsız etti. Ancak yine de dünya kamuoyuna Afganistan’daki yönetimi tanımaları için mesajlar vermeye devam etti.

Pakistan Başbakanı Imran Khan, hükümetin TTP üyeleriyle görüştüğünü açıkladı. Görüşmelerin TTP’nin silahsızlandırılması, yeniden entegrasyonu ve Pakistan yasalarına uygun yaşama taahhüdünü içerdiği belirtildi. İddialara göre Afgan Talibanı, İslamabad hükümeti ile TTP arasında arabuluculuk yapıyor.

Öte yandan TTP, Pakistan hükümetinin af teklifini reddederek ülkede İslam Emirliği kurma hedefini yineledi. TTP Sözcüsü Muhammed Horasani, “Genellikle suç işleyenlere af teklif edilir, ancak biz mücadelemizden gurur duyuyoruz. Aslında Pakistan hükümeti ülkede şeriat uygulama sözü verirse biz onları affedebiliriz” ifadelerini kullandı.

Başbakan Imran Khan 24 Eylül'de verdiği bir röportajda, Pakistan'ın Afganistan'dan, özellikle de TTP'den gelen terör tehditleri konusunda "son derece endişeli" olduğunu ifade etti. Çinli vatandaşlarına yönelik saldırıların çoğundan grubu sorumlu tutan Khan, "Pakistan, Afganistan'daki TTP ve diğer terör örgütlerini durdurmak için yetkililerle birlikte çalışacak" dedi.

TTP'nin Kunar ve Nangarhar eyaletlerindeki ortak sınır hattı boyunca sığınakları yer alıyor. Ancak Afgan Talibanı’nın İslamabad'ın onları bölgeden temizleme ve Pakistan'a dönmek istemeyen militanları zorla ülkelerine geri gönderme gibi taleplerini karşılaması pek olası değil.

Diğer yandan, Afgan Talibanı, İslamabad’ın baskısıyla TTP’yi zorlarsa, örgütün militanları Kabil’de yeni kurulan yönetime meydan okuyan IŞİD-K saflarına katılabilir.