Türkiye-ABD ilişkilerinde yeni bir sayfa açılabilir mi?
Uzun zamandır beklenen G20 Liderler Zirvesi, İtalya’nın başkenti Roma’da gerçekleştirildi. Zirve kapsamında, Türkiye’nin yoğun diplomasi trafiği dikkat çekti. Peki, Zirvenin ardından Türkiye-ABD ilişkileri yeniden şekillenecek mi? Türkiye’nin yoğun diplomasi trafiği ne gibi sonuçlar verir?
Dünyanın önde gelen 20 büyük ekonomisinin liderleri ve uluslararası kuruluşların temsilcilerini bir araya getiren G20 Liderler Zirvesi, İtalya’nın başkenti Roma’da gerçekleştirildi. Cumhurbaşkanı Erdoğan, Zirve kapsamında, birçok lider ile yüz yüze görüşmede bulundu.
Almanya Başbakanı Angela Merkel, Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron, ABD Başkanı Joe Biden ve AB Konseyi Başkanı Charles Michel ile bir araya gelen Cumhurbaşkanı Erdoğan; söz konusu liderlerle bölgesel ve uluslararası meseleleri ele aldı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın, özellikle ABD Başkanı Joe Biden ile yapacağı görüşme uzun zamandır merakla bekleniyordu. Geçtiğimiz ay Birlemiş Milletler Genel Kurul Toplantısı dolayısıyla ABD’nin New York şehrine giden Cumhurbaşkanı Erdoğan, burada Biden ile bir görüşme gerçekleştiremedi. Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın Biden ile bir araya gelememesinin ardından Türkiye ile ABD arasında gerginlik arttı. İki ülke arasındaki sorunlar, özellikle son haftalarda daha yüksek sesle dile getiriliyor.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, BM Genel Kurulu Toplantısı’nın hemen ardından Soçi’ye gitti ve burada Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin ile görüştü. İki liderin görüşmesinde, ikili ilişkilerin yanı sıra ikinci bir S-400 alımı, İdlib’deki son durum, Afganistan ve Ukrayna gibi konular ele alındı. Cumhurbaşkanı Erdoğan, Biden ile iyi bir başlangıç yapamadıklarını ancak Putin ile birçok meselede birlikte çalışma yürüttüklerini ifade etti.
Tüm bu yaşanan gelişmeler; Türkiye’nin yeni dönemde rotasının Asya olacağını yorumlarını beraberinde getirdi. Rusya ile her alanda gelişen iş birliği; Türkiye’nin yönünü Pasifik’e doğru çevirdiği yönünde değerlendirmelere yol açtı.
TÜRKİYE-ABD İLİŞKİLERİNDE YENİ DÖNEM BAŞLAYABİLİR Mİ?
ABD’nin Suriye’nin kuzeyinde terör örgütü PKK/PYD’ye verdiği destek; Türkiye tarafından rahatsızlıkla karşılanıyor ve üst perdeden dile getiriliyor. Bununla birlikte, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın, Rusya’dan ikinci bir S-400 alınabileceğini gündeme getirmesi üzerine ABD’den tepki sesleri yükseldi. İki ülke arasında Doğu Akdeniz, Afganistan, Libya, F-35, Halkbank ve FETÖ meselelerinde de görüş ayrılıkları ve sorunlar bulunuyor.
Cumhurbaşkanı Erdoğan ile ABD Başkanı Joe Biden arasındaki görüşme, kritik bir zamanda gerçekleştirildi. İki liderin; Afganistan, Libya, S-400 ve Suriye konularını ele aldığı belirtiliyor. Görüşmenin her ne kadar pozitif havada yapıldığı söylense de; iki ülkenin yaşanılan sorunlara kalıcı bir çözüm üzerinde anlaştığı söylenemez.
İki liderin görüşmesi, son dönemde artan gerginliğin azalmasına ve ikili ilişkilerin yeniden yumuşamasına yol açabilir. Ancak ABD’nin Türkiye tarafından gelen taleplere kısa vadede olumlu cevap vermesi mümkün görünmüyor. Cumhurbaşkanı Erdoğan, görüşmenin ardından yaptığı açıklamada, “Bugüne kadar olan süreç herhalde böyle devam etmeyecektir” ifadelerini kullandı ve ABD’den beklentilerini dile getirdi.
Türkiye’nin süreç hakkındaki tepkilerine rağmen ABD’nin, Suriye’nin kuzeyinde terör örgütüne desteği devam ediyor. Yıllardır terör örgütünü askeri, lojistik ve ekonomik olarak destekleyen ABD; PKK/PYD’nin özerk bir yapıya kavuşmasını istiyor. İnşa ettiği askeri üsler ve verdiği askeri eğitim ile PKK/PYD’yi koruyan ABD’nin; Türkiye’nin taleplerine karşılık vermesi kısa vadede zor görünüyor. ABD, PKK/PYD aracılığıyla uzun yıllar Suriye’de kalmak, bölgedeki nüfuzunu artırmak, yeni askeri üsler inşa ederek İran karşısında askeri varlığını güçlendirmek, Rusya’nın bölgedeki etkisini kırmak ve İsrail’in güvenliğini garanti altına almak istiyor.
Cumhurbaşkanı Erdoğan ile Biden arasındaki görüşmede; Suriye’nin kuzeyinde yaşanan sorunlara kalıcı bir çözüm yolu bulunduğu söylenemez. Ancak bu görüşmenin ardından bölgedeki gerginlik azalabilir. Son zamanlarda PKK/PYD’nin kontrolündeki bölgelerden Türk askerine yönelik tehditler artmıştı. Bu nedenle Türkiye’nin bölgedeki askeri varlığını artırdığı ve yeni bir operasyon planı üzerinde durduğu iddia ediliyordu. İki liderin görüşmesinin ardından bölgedeki askeri hareketlilik azalabilir.
Türkiye ile ABD arasındaki S-400 krizinin uzun zaman boyunca konuşulmaya devam edeceğini söylemek mümkün. ABD ve NATO’nun tüm tepkilerine rağmen Türkiye, Rusya’dan aldığı S-400 hava savunma sistemlerine ihtiyaç duyduğunu savunuyor. Ayrıca Türkiye, ABD tarafından söz verildiği halde verilmeyen F-35’ler için tepkisini göstermeyi sürdürüyor. ABD, geçtiğimiz aylarda Rusya’dan S-400 aldığı gerekçesiyle Türkiye’ye CAATSA yaptırımlarını uygulamaya başlamıştı.
İlerleyen dönemde Türkiye’nin Rusya’dan ikinci bir S-400 alımı gündeme gelirse; ABD, Türkiye’ye yönelik yaptırımları daha da genişletebilir. Ancak kısa vadede Türkiye’nin Rusya’dan ikinci bir S-400 alımı gerçekleştirmesi zor bir ihtimal olarak görülüyor. Türkiye ile ABD arasındaki S-400 krizinin, uzun yıllar devam edeceği dile getirilebilir.
ERDOĞAN İLE MERKEL ARASINDA SON GÖRÜŞME
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın Roma’da bir araya geldiği bir diğer isim ise Almanya Başbakanı Angela Merkel oldu. İki lider arasında ikili ilişkiler ve bölgesel meseleler ele alındı. Bu görüşme, iki lider arasındaki son görüşme olabilir. 26 Eylül’de gerçekleştirilen seçimlerin ardından Almanya’daki koalisyon görüşmeleri devam ediyor.
Geçtiğimiz senelerde siyaseti bırakacağını söyleyen Merkel, koalisyon hükümeti kurulana dek görevinin başında bulunuyor. Merkel döneminde inşa edilen Türkiye-Almanya ilişkilerinin, gelecek dönemde nasıl şekilleneceği bilinmiyor. Angela Merkel’den sonra Almanya Başbakanlığına en yakın isim Sosyal Demokrat Parti Başkanı Olaf Scholz olarak gösteriliyor. Scholz’un Başbakan olması halinde, Türkiye’nin yeniden AB üyeliği için müzakerelere başlayabileceği dile getiriliyor.