Türkiye-BAE görüşmesinde masada ekonomi var
Uzun yıllardır gergin seyreden Türkiye-BAE ilişkileri, son dönemde atılan karşılıklı adımların ardından yeniden normalleşmeye başladı. İkili ilişkilerin yeniden ele alındığı dönemde, önümüzdeki günlerde kritik bir ziyaret gerçekleştirilmesi bekleniyor. Birleşik Arap Emirlikleri (BAE) Veliaht Prensi Muhammed bin Zayed el Nahyan, Türkiye’yi ziyaret edecek. Peki, Türkiye-BAE ilişkilerini önümüzdeki dönemde neler bekliyor?
Türkiye-BAE ilişkileri özellikle son 10 yılda sert ve gergin bir süreçten geçti. 2013 yılına kadar normal seyreden ikili ilişkiler, Mısır’da yaşanan darbe sürecinin ardından sıkıntılı bir döneme girdi. Mısır’da 2012 yılında oyların yüzde 51’ini alarak Cumhurbaşkanı seçilen Muhammed Mursi, Türkiye’nin bölgedeki en önemli müttefiklerinden biriydi. Ancak 2013 yılında Abdülfettah es-Sisi tarafından gerçekleştirilen darbe, Türkiye’nin hem Mısır hem de Körfez ülkeleriyle ilişkilerini olumsuz etkiledi.
Türkiye, yaşanan darbeye en sert tepki gösteren ülkelerden biri oldu. Ancak Mısır’da yaşanan süreçte Körfez ülkelerinden beklediği desteği bulamadı. Türkiye’nin aksine Körfez ülkeleri, Mısır’daki yeni yönetim ile iyi ilişkiler geliştirdi. Suudi Arabistan, BAE, Bahreyn ve Ürdün gibi ülkeler; Sisi yönetimiyle siyasi ve ekonomik iş birliğini güçlendirme yoluna gitti.
Muhammed Mursi’nin 2013’te devrilmesinin ardından Türkiye’nin Körfez’deki en güçlü müttefiki Katar oldu. Suudi Arabistan ve BAE gibi ülkelerle ikili ilişkilerinde sorunlar yaşayan Türkiye; Katar’la siyasi, askeri ve ekonomik anlaşmalar imzalayarak bölgedeki nüfuzunu korumaya çalıştı.
2017 yılına gelindiğinde ise tüm Körfez ülkeleri Katar ile olan diplomatik ilişkileri kesme kararı aldı. Bu kararın alınmasında, Katar’ın, “teröre destek verdiği ve bölgeyi istikrarsızlaştırmayı hedefleyen politikalar izlediği” gibi gerekçelerin etkili olduğu savunuldu. Bu kararın ardından Türkiye ile Körfez ülkeleri arasındaki makas daha da açıldı. Türkiye, Katar ile Körfez arasında yaşanan krizde, Doha yönetimine en güçlü desteği veren ülkeler arasında yer aldı.
2017 yılının sonlarına doğru Birleşik Arap Emirlikleri Dışişleri Bakanı Abdullah bin Zayed’in, yapmış olduğu bir paylaşım, Türkiye ile BAE arasındaki ipleri tamamen koparttı. Zayed, ‘Medine Kahramanı’ olarak bilinen Fahreddin Türkkan’ı ‘hırsız’ olmakla suçladı. Türkiye’nin bu açıklamaya tepkisi çok sert oldu.
BAE DOĞU AKDENİZ’DE YUNANİSTAN’A DESTEK VERİYOR
BAE, Doğu Akdeniz meselesinde tamamen Türkiye karşıtı bir cephede yer aldı. Yunanistan, GKRY, Mısır, İsrail ve İtalya gibi ülkelerle sık sık bir araya gelen BAE; Türkiye’nin Doğu Akdeniz’deki haklarını görmezlikten gelen anlaşmalara imza attı. Doğu Akdeniz’e herhangi bir kıyısı bulunmayan Körfez ülkesi BAE, Türkiye karşıtı cephe ile birlikte bölgedeki faaliyetlerini yoğunlaştırdı.
BAE, Yunanistan ve GKRY gibi ülkelerle düzenlediği konferans ve toplantılarla bölgede nüfuzunu artırmaya devam ediyor. İsrail ile ilişkilerinde de normalleşmeye giden Abu Dabi yönetimi, Türkiye’nin bölgedeki faaliyetlerinden rahatsızlık duyuyor.
Türkiye, Doğu Akdeniz’deki faaliyetlerini son dönemde azaltsa da; bölgede herhangi bir oldu bitti durumuna izin vermeyeceğini dile getiriyor. Sorunların çözümü için ilk önceliklerinin diplomasi olduğunu söyleyen Türkiye; BAE ve Mısır gibi ülkelerle ilişkilerini normalleştirerek Yunanistan’ı bölgede yalnızlaştırmayı planlıyor.
LİBYA’DA SULAR DURULDU
Türkiye ile BAE arasında son yıllarda yaşanan sorunlardan biri de Libya meselesi oldu. Libya’da Türkiye, Birleşmiş Milletler tarafından meşru olarak tanınan Ulusak Birlik Hükümeti’nde destek verirken; BAE ise Tobruk başta olmak üzere ülkenin büyük bir kısmını kontrolü altında bulunduran General Hafter yönetiminin yanında yer aldı.
İki ülke geçtiğimiz yıllarda Libya’da sık sık karşıya geldi. Türkiye’nin UBH’ye yönelik siyasi ve askeri desteği BAE tarafından sürekli eleştirildi. Türkiye ise BAE hükümetinin bölgedeki faaliyetleri ve Hafter ile geliştirmiş olduğu ilişkilerden rahatsızlığını dile getirdi.
Ancak bugün gelinen noktada; Abdulhamid Dibeybe’nin UBH’de geçici Başbakanlık koltuğuna oturmasının ardından iki ülke arasındaki gerilim azaldı. Dibeybe, göreve geldikten sonra Türkiye’nin yanı sıra Batı ve Körfez ülkeleriyle de olumlu iletişim kurdu. Dibeybe’nin varlığı, Libya’da uzun yıllardır devam eden çatışmaların büyük ölçüde sonlanmasını beraberinde getirdi.
TÜRKİYE-BAE İLİŞKİLERİNDE YENİ BİR SAYFA AÇILIYOR
Uzun yıllardır gergin seyreden Türkiye-BAE ilişkileri, bu yılın başından itibaren yeni bir döneme girdi. İki ülke arasında atılan karşılıklı adımlar, ilişkilerin yeniden ele alınmasına ve normalleşme sürecine girilmesine yol açtı.
Geçtiğimiz Ağustos ayında BAE Ulusal Güvenlik Danışmanı Şeyh Tahnoun Bin Zayed el Nahyan’ın Türkiye’ye gerçekleştirmiş olduğu ziyaret oldukça kritikti. Cumhurbaşkanı Erdoğan el Nahyan ile görüşmesinin ardından, “Çok ciddi yatırım hedefleri ve yatırım planları var. İnanıyorum ki çok kısa zamanda BAE ülkemizde ciddi yatırımlara girecek” ifadelerini kullanarak, iki ülke arasındaki ekonomik iş birliğinin önümüzdeki dönemde daha da gelişeceği yönünde sinyaller verdi.
Söz konusu görüşmeyi BAE Dışişlerinden Sorumlu Devlet Bakanı Enver Gargaş’ın “tarihi” olarak nitelendirmesi ise iki ülke arasındaki normalleşme sürecini gözler önüne serdi.
Önümüzdeki günlerde ise BAE Veliaht Prensi Muhammed bin Zayed el Nahyan’ın Ankara’ya gelerek Cumhurbaşkanı Erdoğan ile görüşme gerçekleştirmesi bekleniyor.
Bin Zayed’in Türkiye ziyaretinde en önemli konulardan birinin, iki ülke arasındaki ekonomik anlaşmalar olması bekleniyor. İki ülke özellikle bir ticaret yolu inşa ederek bölgedeki canlılığı artırmak ve ticaret hacmini genişletmek istiyor. Dünya kamuoyunda BAE’nin, İran üzerinden geçen koridor ile Türkiye’ye ticaret yolu açacağı yönünde haberler gündeme getiriliyor. Söz konusu koridorla birlikte Süveyş Kanalı geçişli Sharjah-Mersin güzergahında deniz yoluyla 20 gün sürecek taşıma, İran üzerinden 6 ila 8 günde yapılabilir duruma gelmiş olacak. Ancak İran’ın, Türkiye ile BAE arasında böyle bir ticaret yolu inşa edilmesine sıcak bakması beklenmiyor. Reisi’nin ardından komşularıyla ve Körfez ülkeleriyle ilişkileri yeniden ele alan İran; ABD ve İsrail ile olan ilişkileri nedeniyle BAE’ye karşı mesafeyle yaklaşıyor.
Geçtiğimiz günlerde BAE Dışişleri Bakanı BAE Dışişleri Bakanı Abdullah bin Zayed, Suriye’nin başkenti Şam’a giderek Devlet Başkanı Beşar Esad ile görüşmüştü. İki ülke arasındaki bu kritik ziyaret, dünya kamuoyunda yankı yaratmıştı. 2011’den bu yana kesik olan BAE ile Suriye arasındaki ilişkilerin, bu ziyaretin ardından yeni bir sürece gireceği ve normalleşeceği yönünde yorumlar yapılmıştı.
BAE’nin, ilerleyen dönemde Suriye ile ilişkilerini daha da geliştirerek, buradan Türkiye’ye bir ticaret yolu inşa etmesi gündeme gelebilir. Ancak bu durum, uzun yıllardır ilişkileri kesik olan Türkiye ve Suriye’nin yeniden diplomatik ilişki kurmasını gerektiriyor. BAE’nin, ilerleyen dönemde hem İran hem de Suriye üzerinden Türkiye’ye yönelik ticaret yolu inşa edebilmek için girişimlerini artırması bekleniyor.