Türkiye Suriye’de nasıl bir strateji izleyecek?
Türkiye’den son dönemde gelen açıklamalar, ilerleyen dönemde Suriye’nin kuzeyine yeni bir operasyon yapılabileceğini gözler önüne seriyor. Peki, Türkiye için tek seçenek Kuzey Suriye’ye operasyon mu? ABD ve Rusya ile nasıl bir süreç yönetilecek?
Suriye’nin kuzey kesimi uzun yıllardır terör örgütü PKK/PYD’nin kontrolünde bulunuyor. Terör örgütü PKK/PYD, bölgeyi ele geçirdiği günden bu yana ABD tarafından yoğun bir şekilde destekleniyor. ABD’nin askeri ve ekonomik yardımları sayesinde terör örgütünün düzenli bir ordusu bulunuyor. On binlerce militanı bulunan terör örgütünün elinde, ABD tarafından verilen son model silahlar ve füzeler bulunuyor.
Türkiye, PKK/PYD’nin bölgedeki varlığını ilk günden bu yana kabullenmediği gibi aynı zamanda bir terör örgütü olarak kabul ettiğini sürekli tekrarlıyor. Bir NATO müttefiki olan Türkiye, ABD ve Fransa gibi müttefiklerinden terör örgütüne verdiği desteği kesmesini istiyor. Ancak Afganistan ve Irak gibi ülkelerden çekilen ABD, Suriye’de faaliyetlerde bulunmaya ve terör örgütünü desteklemeye devam ediyor.
ABD, terör örgütünü bölgesel çıkarları ve planları için uzun yıllardır kullanıyor. Özellikle Türkiye sınırına yakın bölgelerde ABD’nin yeni askeri üsler inşa etmesi dikkat çekiyor. ABD’nin üst düzey yetkilileri, sık sık bölgeyi ziyaret ederek terör örgütünün sözde yöneticileri ile bir araya geliyor.
Türkiye, kendi sınırına yakın bölgelerde terör örgütünün varlığını istemiyor. PKK/PYD’nin Kuzey Suriye’deki varlığını kendi güvenliği için en büyük tehdit olarak gören Türkiye, yaptığı operasyonlarla terör örgütünü sınırlarından uzaklaştırmak istiyor.
Son zamanlarda Türkiye, hem İdlib bölgesinde yaşanan gelişmelerle ilgili Rusya’yla; hem de terör örgütünün kontrolündeki bölgelerle ilgili ABD ile istişarelerini sürdürüyor. Rusya ve Suriye’nin, son dönemde İdlib’e yönelik saldırılarını artırdığı biliniyor. Öte yandan ise PKK/PYD tarafından Türk askerleri hedef alınmaya devam ediyor.
Geçtiğimiz günlerde Türk askerlerinin bulunduğu Fırat Kalkanı Harekâtı bölgesinde iki Özel Harekât polisinin terör örgütü unsurlarının düzenlediği füze saldırısında yaşamını yitirmesinin ardından Türkiye’den çok sert tepki geldi. Konu hakkında konuşan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Polislerimize yönelik son saldırı ve topraklarımızı hedef alan tacizler artık bardağı taşırmıştır. En kısa sürede bu sorunların çözümü için gereken adımları atacağız” ifadelerini kullanmıştı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan ayrıca, “Suriye’den ülkemize yönelik terör saldırılarının kaynağı mahiyetindeki kimi yerler konusunda artık tahammülümüz kalmamıştır. Buralardan kaynaklanan tehditleri ya oralarda etkin güçlerle birlikte ya da kendi imkanlarımızla bertaraf etmekte kararlıyız” ifadeleriyle Suriye’nin kuzeyine yönelik operasyon kartını açmıştı.
TÜRKİYE DİPLOMATİK GİRİŞİMLERİNİ SÜRDÜRÜYOR
Türkiye, bölgede yaşanan sorunların çözümü için diplomatik kanallar yoluyla girişimlerini sürdürüyor. Ancak ABD’nin PKK/PYD’yi destekleme pozisyonunda herhangi bir farklılık göstermemesi tüm diplomatik kanalları tıkıyor. Ayrıca ABD, PKK/PYD’ye verdiği destek konusunda “IŞİD ile mücadele” meselesini ön plana çıkartıyor. Geçtiğimiz haftalarda ABD Başkanı Joe Biden, Türkiye’nin bölgede IŞİD ile mücadeleye zarar verdiğini dile getirmişti.
Türkiye her fırsatta ABD’ye ‘PKK/PYD’ye verilen desteği kesin’ çağrısında bulunsa da; ABD tarafından beklediği karşılığı göremiyor. Türkiye’nin son dönemde Rusya ile ilişkilerini geliştirmesi, ikinci bir S-400 meselesinin gündeme gelmesi, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın 29 Eylül’de gerçekleştirmiş olduğu ziyarette Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin ile bölgesel meseleleri ele alması ve birçok alanda iş birliği sözü verilmesi; Türkiye’nin Suriye’de ilerleyen dönemde Rusya ile daha yakın çalışacağı yorumlarını da beraberinde getirmişti.
Türkiye bir taraftan diplomatik kanalları açık tutmaya çalışırken, bir taraftan ise Suriye’deki askeri varlığını güçlendirmeye devam ediyor. Türk askerlerine yönelik son zamanlarda artan saldırılar, bölgede yeni tedbirler alınmasını da beraberinde getiriyor.
Konu hakkında DW Türkçeye değerlendirmelerde bulunan Orta Doğu Uzmanı Oytun Orhan, Türkiye’nin Tel-Rifat ya da Fırat’ın doğusunda Ayn el Arap bölgesine yönelik bir operasyon yapabileceğini düşünüyor. Orhan ayrıca, Türkiye’nin söz konusu operasyonda Rusya’dan yardım alabileceğini ve iki ülkenin karşılıklı anlaşma sağlayabileceğini belirtiyor.
Rusya uzmanı Kerim Has ise DW Türkçeye yaptığı açıklamada, Türkiye’nin ilerleyen dönemde Suriye’nin kuzeyine yönelik bir operasyon yapmasının zor bir ihtimal olduğunu söylüyor. Has, Türkiye’nin herhangi bir operasyon kapsamında Rusya ile iş birliği yapamayacağını ve sahadaki gerçeklerin operasyon yapmaya müsaade etmediğini düşünüyor.
G20 BELİRLEYİCİ OLACAK
Türkiye, Ekim ayının sonunda yapılması planlanan G20 Zirvesi’ni bekliyor. Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın bu zirve kapsamında ABD Başkanı Joe Biden ve Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin ile bir araya gelmesi ve yüz yüze görüşme gerçekleştirmesi bekleniyor. Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın bu görüşmelerde ilk dile getireceği konulardan biri de Suriye’nin kuzeyinden Türkiye’ye yönelik tehdit olacaktır.
Türkiye’nin bu zirveden çıkacak sonuca göre hareket edeceğini söyleyebiliriz. 24 Ağustos 2016’da Fırat Kalkanı operasyonu ile Cerablus ve Azez şehirlerinde kontrolü ele geçiren, 20 Ocak 2018’de Zeytin Dalı operasyonu ile Afrin ve çevresinde terör örgütüne büyük bir darbe vuran, 9 Ekim 2019’da ise Barış Pınarı Operasyonu ile Fırat’ın doğusuna girerek PKK/PYD’yi sınırlarından uzaklaştıran Türkiye; G20 Zirvesi’nden beklediği sonucu alamazsa yeni bir operasyon düzenleyebilir.