Türkiye ile ABD, Suriye’nin kuzeydoğusunda anlaşamıyor

Türkiye-ABD ilişkilerinde, Suriye’nin kuzeydoğusunda yaşanan sorunlar bir türlü çözüme kavuşturulamıyor. Bölgede terör örgütü PYD/PKK’yı desteklemeye devam eden ABD, özerk bir yapı inşa etmeye çalışıyor. Peki, Türkiye ile ABD arasında Suriye krizi aşılabilecek mi? İkili ilişkileri önümüzdeki dönemde neler bekliyor?

ABD, 2001 yılında El Kaide tarafından üstlenilen İkiz Kuleler saldırılarının ardından Orta Doğu’daki faaliyetlerini artırdı. Ekim 2001’de Afganistan’ı işgal ederek Taliban hükümetine son veren ABD, 2003 yılında ise Irak’a girerek Saddam’ın devrilmesini sağladı. ABD’nin Irak işgalinin ardından ülke Şiiler, Sünniler ve Kürtler olmak üzere üçe bölündü. Ülkenin kuzeyinde Irak Kürt Bölgesel Yönetimi (IKBY) adında özerk bir devlet oluşturuldu.

2011 yılında patlak veren Suriye’deki olaylar sonrası ABD, kısa süre içerisinde buradaki savaşa da dahil oldu. Savaşın başlaması ile birlikte ABD’nin Suriye politikası tamamen Esad’ın devrilmesi üzerineydi. Avrupa ve Körfez ülkelerini de yanına alan ABD, bölgedeki birçok muhalif gruba hem askeri hem de ekonomik olarak destek verdi. ABD ve Körfez’in yardımları ile büyük bir güce kavuşan muhalifler; Suriye’de Halep, Hama ve Humus gibi büyük şehirleri ele geçirdi. 2015 yılına dek Suriye’nin birçok bölgesinde kontrolü sağlayan muhalifler, ülkenin neredeyse yüzde 80’lik bir bölümünde hakimiyeti sağladı. Ancak 2015 yılında Rusya’nın askeri olarak devreye girmesi ile birlikte savaşın tüm seyri değişti.

ABD’nin, 2015 yılına dek Suriye’de ilk önceliği muhaliflerin iktidara gelmesini sağlamaktı. Ancak Suriye’de ortaya çıkan ve kısa süre içerisinde birçok yeri ele geçiren terör örgütleri ABD’nin politikasını değiştirdi. IŞİD ve El Nusra gibi terör örgütlerinin Suriye’de türemesi üzerine ABD ilk önceliği bu örgütlerle mücadeleye verdi. Bir koalisyon gücü oluşturan ABD, Orta Doğu ve Avrupa’nın birçok yerinde kanlı eylemlere imza atan IŞİD’i bitirmeye çalıştı.

Bir taraftan Rusya’nın savaşa dahil olmasının ardından Esad’ın muhaliflerin elindeki şehirleri geri alması, bir taraftan ise IŞİD ve El Nusra gibi terör örgütlerinin etkisini her geçen gün artırması üzerine ABD; Suriye’nin kuzeyine yönelerek buradaki Kürt gruplarla iş birliğini güçlendirdi.

ABD, IŞİD’le mücadele adı altında, buradaki gruplara tırlar dolusu silah göndermeye başladı. Ancak zaman içerisinde ABD tarafından verilen bu desteğin, yalnızca terör örgütleriyle mücadele etmek için yapılmadığı anlaşıldı. Suriye’nin kuzeyinde birçok şehri ele geçiren terör örgütü PYD/PKK güçleri, ABD tarafından modern silahlar ve füzeler ile donatıldı. Sayısı 50-60 binleri bulunan terör örgütü militanlarının, askeri olarak tüm eğitimini de ABD üstlendi.

PYD/PKK terör örgütüne tırlar dolusu silah gönderen ve IŞİD’le mücadele adı altında örgütü her alanda destekleyen ABD; askeri olarak da bölgeye yerleşti. PYD/PKK terör örgütünün kontrolünde bulunan şehirlerde birçok ABD askeri üssü inşa edildi.

Rusya ve İran destekli Esad’ın, ülkenin neredeyse yüzde 60’lık bir bölümünde yeniden kontrolü ele geçirdiği bir dönemde; ABD yalnızca Suriye’nin kuzeyinde terör örgütü PYD/PKK kontrolündeki bölgelere yoğunlaştı.

TÜRKİYE SINIRLARINDA TERÖR ÖRGÜTÜ İSTEMİYOR

ABD Suriye’nin kuzeyinde faaliyetlerini sürdürürken, Türkiye ise PYD/PKK’yı bir terör örgütü olarak görüyor. Bu nedenle Türkiye, ABD’nin Suriye’nin kuzeyinde izlediği politikaya şiddetle karşı çıkıyor. İki ülke ilişkilerinde Suriye’nin kuzeyi meselesi, büyük bir sorun teşkil ediyor. ABD, PYD/PKK’yı terör örgütü olarak tanımadığı gibi; Türkiye’nin tüm itirazlarına rağmen yıllardır örgütle ilişkilerini sürdürüyor. Özellikle ABD’li üst düzey komutan ve generallerin, örgütün sözde üst düzey yöneticileri ile bir araya gelmesi dikkat çekiyor.

Türkiye’nin bu meselede en büyük kaygısı ise sınır güvenliğinin sağlanması. Suriye ile 911 kilometre sınırı bulunan Türkiye, hemen yanı başında bir terör örgütünün varlığını istemiyor. Daha önce Afrin’e girerek burada terör örgütüne ağır bir darbe indiren Türkiye, bölgeyi güvenli bir hale getirmeyi amaçlıyor.

ABD ise Irak’taki gibi Suriye’nin kuzeyinde de özerk bir yapı oluşturmayı amaçlıyor. Biden’ın göreve gelmesinin ardından Afganistan’dan tamamen çekilen, Irak’tan ise çekilme planları yapan ABD, Suriye’de ise askeri varlığını korumaya devam ediyor. ABD’nin özellikle Türkiye sınırına yakın bölgelerde inşa ettiği askeri üsler oldukça dikkat çekiyor. Rusya’nın Lazkiye ve Tartus’ta askeri üsler inşa ederek sıcak denizlere indiği ve İran’ın ülkenin güneyine yerleşerek İsrail’i tehdit ettiği göz önünde bulundurulduğunda; ABD’nin kısa vadede Suriye’den çıkması beklenmiyor.

İKİ ÜLKE ARASINDA SURİYE SORUNU ÇÖZÜLEBİLİR Mİ?

Türkiye-ABD ilişkilerinde S-400, FETÖ’nün iadesi, Halkbank davası, Rusya ile artan iş birliği gibi konularda sorunlar yaşanırken; Suriye’nin kuzeyindeki PYD/PKK meselesi ise bu sorunların en başında geliyor. İki ülke temsilcileri uzun yıllardır bu konuyu görüşmeye devam etse de; bir türlü ortak bir çözüm yolu bulunamıyor.

İki NATO müttefiki, Suriye konusunda farklı pozisyonlarda bulunuyor. Türkiye, sınırlarında terör örgütü olarak tanımladığı grupların varlığını istemiyor. ABD ise söz konusu terör örgütlerine her türlü desteği vermeye devam ederken, IŞİD ile mücadelede bu örgütlerin başarı sağladığını savunuyor.

ABD’nin faaliyetlerine ve açıklamalarına bakıldığında; terör örgütü ile iletişiminin, ilişkisinin ve temaslarının devam ettiği görülüyor. Bu durum ise Türkiye ile ABD’nin Suriye’de ortak bir noktada buluşmasını engelliyor.

14 Haziran’da düzenlenen NATO Zirvesi’nde Cumhurbaşkanı Erdoğan ile ABD Başkanı Joe Biden arasında bu konu ele alınmış, ancak sorunun çözümü için somut bir adım atılamamıştı. İki liderin önümüzdeki günlerde Washington’da yeniden bir araya gelmesi ve Suriye konusunu ele alması bekleniyor.

Afganistan’dan tamamen çekilen, Irak’tan çekilme planları yapan ABD’nin; Suriye’nin kuzeyinden çekilmesi kısa vadede mümkün görünmüyor. Özellikle son yıllarda bölgeye üsler inşa eden ve çok sayıda asker gönderen ABD’nin, elde ettiği kazanımlardan vazgeçmesi beklenmiyor. Rusya ve İran’ın ülkedeki varlığı ise ABD’nin Suriye’deki varlığını koruması için ayrı bir sebep. Suriye’de faaliyetlerini sürdüren ABD’nin, PYD/PKK terör örgütüne yönelik politikasında değişikliğe gitmemesi durumunda, Türkiye yaşadığı sorunların çözüme kavuşması zor görünüyor. İkili ilişkileri ilerideki dönemde zor bir süreç bekliyor.