Türkiye ve Macaristan, İsveç'in NATO'ya katılımı için aceleci davranmıyor
İsveç’in NATO’ya üye olma süreci devam ediyor. 16 Kasım perşembe günü TBMM Dışişleri Komisyonu’nda İsveç’in NATO’ya üye olma süreci protokolüne yönelik teklif üzerindeki görüşmeler, “iki devlet arasındaki müzakerelerin yeterince olgunlaşmaması sebebiyle” ileri bir tarihe ertelendi.
Baran DÖ[email protected]
İsveç’in NATO’ya katılımı konusu, Türkiye ve Macaristan’ın süreci ağırdan alması ve çeşitli taleplerde bulunması nedeniyle bir süre daha ertelendi. Türkiye’nin özellikle PKK ve FETÖ terör örgütleri hakkındaki taleplerini tam olarak yerine getirmemesinden dolayı İsveç’in üyelik sürecini beklettiğini biliyoruz.
Macaristan ise Rusya ile olan ticari ilişkilerini bozmamak ve ilerleyen dönem için diplomatik ilişkilerini daha üst seviyeye çıkarmak amacıyla böyle bir politika izliyor. Macaristan ayrıca, İsveç’in herhangi bir güvenlik tehlikesi yaşamadığını ve İsveçli politikacıların asılsız iddiaları dolayısıyla böyle bir politika izlediklerini belirtiyor.
TBMM GÖRÜŞMELERİ ERTELEDİ
TBMM Dışişleri Komisyonu, Komisyon Başkanı Fuat Oktay’ın başkanlığında 16 Kasım perşembe günü bir toplantı gerçekleştirdi. Dışişleri Komisyonu, İskandinav ülkesi İsveç’in 18 ay bekledikten sonra NATO’ya katılma umutlarını aldığı kararla bir süre daha erteledi.
Komisyon Başkanı Fuat Oktay, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın bilgisi dahilinde toplanan komisyonun İsveç’in NATO’ya katılımı konusunda daha fazla görüşme yapacağını ve tasarıyı önümüzdeki haftalarda tekrardan gündeme getireceklerini söyledi ancak net bir tarih belirtmedi.
Fuat Oktay, parlamento izin verdiği takdirde İsveç Büyükelçisi'ne ve kendi milletvekillerine brifing vermeye davet edebileceğini de sözlerine ekledi.
İki İskandinav ülkesi İsveç ve Finlandiya, Rusya'nın Ukrayna'yı işgal etmesinin ardından Mayıs 2022'de NATO'ya katılmayı talep etti.
Cumhurbaşkanı Erdoğan o sırada, İskandinav ülkelerinin Türkiye'nin terörist olarak konumlandırdığı örgütleri korumasını ve savunma ticaret ambargolarını koruduğunu söylediği iki ülkeye de itiraz etti. Türkiye, nisan ayında Finlandiya'nın teklifini onayladı ancak İsveç'i bekletti.
Türkiye, İsveç'in Avrupa Birliği (AB) ve ABD’nin terör örgütleri listesine aldığı PKK’nın üyelerini etkisiz duruma getirmek için daha etkili ve daha somut adımlar atmasını talep etti.
Türkiye’nin bu talebine karşılık olarak Stockholm yönetimi, bir terör örgütüne üyeliği yasa dışı kılan ve aynı zamanda Türkiye'ye yönelik silah ihracatı kısıtlamalarını kaldıran yeni bir terörle mücadele tasarısı gündeme getirdi. Türkiye, 2022 yılında imzalanan bir anlaşmanın bir bölümünü desteklediğini ancak daha fazlasının olması gerektiğini belirtiyor.
Dışişleri Bakan Yardımcısı Burak Akçapar, İsveç’in NATO’ya katılım konusunun parlamentoda tartışılması hakkında şunları söyledi:
“İsveç'in NATO'ya katılımının Avrupa Atlantik bölgesini daha güvenli hale getireceği, ikili ilişkilerimizin müttefiklik bağı ve sorumlulukları temelinde daha da geliştirilmesine hizmet edeceği, özellikle savunma sanayii alanında iş birliğimizin gelişmesine katkı sağlayacağını değerlendiriyoruz. Bu hususlar ışığında İsveç'in katılım protokolünün onaylanması hususunu Dışişleri Komisyonu’nun yüksek takdirine sunuyoruz.”
İSVEÇ’İN ÜYELİĞİ F-16 SAVAŞ UÇAKLARINA MI BAĞLI?
NATO’ya üye olan Finlandiya, Kanada ve Hollanda ülkeleri, İsveç’in NATO’ya katılım süreci boyunca Türkiye'ye yönelik silah ihracat politikalarını gevşetmek için birtakım adımlar attı. Beyaz Saray ise ABD Kongresi'ne danışarak F-16 savaş uçaklarının Türkiye'ye transferini sürdüreceğini belirtti.
F-16 savaş uçakları için satın alma talebini onaylama konusunda net bir zaman çerçevesi olmasa bile Türkiye, F-16 uçaklarının tedarikinin İsveç’in NATO’ya katılımıyla paralel olarak görüyor. 16 Kasım perşembe günü Fuat Oktay, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın "Eğer onların kongreleri varsa, bizim de bir parlamentomuz var" görüşünü yeniden dile getirdi.
ABD Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Matthew Miller, İsveç’in NATO’ya üyeliği sürecinin F-16 uçakları ile bağlantılı olmadığını söylemişti.
Miller, konu ile ilgili olarak, “Biz bağlantı olmadığını ve olmaması gerektiğini düşünüyoruz. Ancak daha önce de Türk hükümetine ifade ettiğimiz üzere, satışın ABD Kongresi tarafından onaylanması gerekiyor” ifadelerini kullanmıştı.
Miller, iki ülke arasında temasların devam ettiğini ancak henüz güncel bir gelişme olmadığını söyledi. F-16 uçaklarının tedarikine ilişkin olarak tek aktörün kendileri olmadığını vurgulayan Miller, “Biz bağlantı olmadığını ve olmaması gerektiğini düşünüyoruz. Ancak daha önce de Türk hükümetine ifade ettiğimiz üzere, satışın ABD Kongresi tarafından onaylanması gerekiyor” şeklinde konuştu.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ise G20 Liderler Zirvesi'nde ABD Başkanı Joe Biden İle kısa bir süre F-16 konusunu görüştüklerini belirterek, “F-16 konusunda maalesef dostlar işi alıyorlar, götürüyorlar, 'İsveç de İsveç' diyorlar. Şimdi bu şekilde yaklaşım bizi ciddi manada üzmektedir. Böyle dendiği zaman benim vereceğim bir cevap var. Siz her şeye kongre kongre diyorsunuz. Benim de kongrem var. Benim kongrem neresi? Türkiye Büyük Millet Meclisi. Türkiye Büyük Millet Meclisinden bu tür bir karar geçmediği sürece benim 'evet' demem mümkün değil" açıklamalarında bulunmuştu.
İsminin açıklanmasını istemeyen bir üst düzey ABD Dışişleri Bakanlığı yetkilisi, Türkiye'nin dile getirmemesine rağmen sürecin sonunda, Brüksel'deki NATO toplantısından önce İsveç’in NATO’ya katılımına onay verebileceğini söyledi.
Yetkili, Türkiye’nin tutumu hakkında, "Onların bu süreç içerisinde tam olarak karar ne karar vereceklerini bilmiyorum. Kabul edip etmemek onlara kalmış ancak bu konuda onlarla konuşmaya devam ediyoruz" ifadelerini kullandı.
Yetkili, Biden yönetiminin İsveç’in NATO’ya katılımını F-16 jetlerinin satışıyla ilişkilendirmese de ABD Kongre üyelerinin Türkiye’nin İsveç’in NATO’ya katılım teklifini onaylayana kadar bu satışı onaylama olasılıklarının düşük olduğunu açıkça belirtti.
MACARİSTAN ACELE ETMEK İSTEMİYOR
İsveç’in NATO’ya üye olma sürecine itiraz eden ülkelerden birisi de Macaristan. Macaristan Başbakanı Viktor Orban, süreç hakkında yaptığı açıklamada İsveç’in güvenliğini tehdit eden herhangi bir durum olmadığını ve bu sebeple NATO üyeliğini onaylamak için acele karar vermeye gerek olmadığını söylüyor.
Macaristan Dışişleri ve Dış Ticaret Bakanı Peter Szijjarto ise Macaristan hükümetinin, İsveç'in NATO'ya üyeliğini desteklediğini ancak son kararın, İsveç hükümetinin ülkesine yaptığı hakaretleri de dikkate alarak parlamentoya ait olduğunu belirtti.
Sürecin başından bu yana İsveçli siyasetçilerin eleştirilerine, suçlamalarına ve asılsız iddialarına maruz kaldıklarının altını çizen Szijjarto, İsveç'in Macaristan hakkında 'demokrasiye sahip olmadığı ve diktatörlük ülkesi' suçlamalarını yönelttiğini dile getirdi.
İsveç'i Macaristan'ın iç işlerine müdahale etmekle itham eden Dışişleri Bakanı Szijjarto, "Biz asla başka ülkelerin iç meselelerine müdahale etmeyiz" şeklinde konuştu.
Szijjarto, bunu yalnızca İsveç'in yapmadığını, ABD ve diğer Avrupa ülkelerinin de Macaristan'ın iç işlerine müdahale etmeye çalıştığını ve bunun olumlu sonuçlar vermeyeceğini söyledi.
Macaristan Cumhurbaşkanı Katalin Novak ise 8 Kasım çarşamba günü yaptığı açıklamada, kendisinin üyeliği desteklediğini ancak birçok milletvekilinin kafasında soru işaretleri olduğunu söyledi.
Novak, “Bazı milletvekilleri, Macaristan meclisinin işlevinin eleştirilmesi veya Macaristan'da demokrasi eksikliği bulunduğu yolunda İsveç'in sesini yükselttiğini, kendilerini aksi yönde ikna etmek için uğraşmadığını düşünüyor. Ben kendilerinden bunu duyuyorum. Bu kararın gerekliliği konusunda ikna etmek üzere İsveç hükümetinin, Macaristan hükümetine veya İsveçli siyasetçilerin Macar siyasetçilere yaklaşıp yaklaşmadığını bilmiyorum. Bu işe yarayabilir” şeklinde konuştu.
Macaristan’ın bu konuda aceleci davranmamasının nedenlerinden birisi de Moskova ile yapılan doğal gaz ve nükleer santral inşaatı anlaşmaları olarak görülüyor. 2022 yılında en yüksek Rus nişanına layık görülen Macar Dışişleri Bakanı Peter Szijjarto, Ukrayna'ya silah ve mühimmat tedariğinin Macaristan üzerinden yapılmasına izin vermeyeceklerini açıklamış ve yaşananları bir işgal olarak değerlendirmediklerini söylemişti.
Başbakan Viktor Orban ise Macar devlet televizyonuna verdiği bir demeçte, Avrupa Birliği'nin uygulamaya hazırladığı yaptırımların Macaristan'ın nükleer santral projesini ve uzun vadeli doğal gaz anlaşmalarını "olumsuz etkilememesi gerektiğini" söylemiş ve bunun faturasının kendileri için çok ağır olacağını, kimsenin bunu istemeyeceğini vurgulamıştı.