Türkiye-Mısır ilişkilerinde yeni bir sayfa açılıyor

2013 yılından sonra tamamen kopan Türkiye-Mısır ilişkilerinde yeni bir dönem başlıyor. İki ülke arasında karşılıklı temaslar devam ederken, geçtiğimiz günlerde Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’dan konu hakkında açıklamalar geldi. Peki, iki ülke arasında normalleşme bölgeyi nasıl etkiler? Doğu Akdeniz’deki dengeler değişir mi? İki ülkeyi önümüzdeki dönemde neler bekliyor?

2012 yılına kadar normal seyreden Türkiye-Mısır ilişkileri, Muhammed Mursi’nin Cumhurbaşkanı seçilmesi ile farklı bir boyut kazandı. Muhammed Mursi döneminde iki ülke arasındaki ekonomik, ticari, siyasi, diplomatik, askeri ve kültürel ilişkiler oldukça gelişirken, taraflar arasında dostluk anlaşmaları imzalandı.

Mursi’nin Cumhurbaşkanı olarak seçilmesinden bir yıl sonra siyasi darbe ile devrilmesi, iki ülke ilişkilerini kopma noktasına getirdi. Abdulfettah Sisi tarafından yapılan siyasi darbeye şiddetle karşı çıkan Türkiye, oluşan yeni hükümetin meşru olmadığını savundu. İki ülke arasındaki siyasi ve diplomatik ilişkiler tamamen kesilirken, yaşanan bu gelişmeler ekonomik faaliyetlere de yansıdı. Bölgenin önemli aktörlerinden olan iki ülke, Mursi’nin devrilmesi ile birlikte birçok konuda farklı hareket etmeye başladı.

Sisi yönetiminde Türkiye-Mısır arasında görüş ayrılıkları daha çok yaşanmaya başladı. Sisi’nin siyasi darbe ile yönetime geldiğini ve meşru olmadığını her fırsatta dile getiren Türkiye, Mursi’ye karşı gerçekleştirilen faaliyetleri sürekli gündeme taşıdı. İdeolojik olarak Mursi’den farklı görüşlere sahip Sisi, Orta Doğu ve Doğu Akdeniz’de Türkiye karşıtı politikalar izlemeye başladı.

İsrail ve ABD’nin yanı sıra Batı ülkeleri ile de ilişkilerini geliştiren Sisi, Doğu Akdeniz’de Türkiye karşıtı cephede yer alarak Yunanistan ve GKRY gibi ülkeler ile birlikte hareket etti. Yunanistan’ın Doğu Akdeniz’deki tezlerini destekleyen ve birtakım anlaşmalara imza atan Mısır; İtalya, İsrail, GKRY, ABD, Fransa ve BAE gibi ülkeler ile iş birliği gerçekleştirdi.

Doğu Akdeniz’de yaşanan gelişmeler iki ülke arasında ilişkilerin normalleşmesini zorlaştırırken, Mısır’ın bölgedeki önemli konumu ve askeri gücü; Batılı ülkelerin bu ülkeye yönelik faaliyetlerini artırmasına yol açtı. 95 milyonluk nüfusu, önemli bir askeri gücü, tarihi ve kültürel olarak köklü bir geçmişe sahip olan Mısır; İsrail ve ABD gibi ülkelerin sürekli radarında oldu.

Türkiye ile Mısır’ı karşı karşıya getiren bir diğer olay ise Libya’da yaşanan gelişmeler oldu. Mısır’a komşu olan ve Doğu Akdeniz’e kıyısı olan Libya, 2011 yılında yapılan NATO müdahalesi ile birlikte büyük karışıklıklara tanık oldu. Ülkede siyasi istikrar bir türlü sağlanamazken, dış ülkelerin Libya’daki faaliyetleri ve ekonomik yatırımları her geçen arttı.

Libya’da, ülkenin büyük bir bölümünde General Hafter kontrolü sağlarken, başkent Trablus ve çevresindeki şehirleri ise Ulusal Birlik Hükümeti tarafından yönetiliyordu. Türkiye, Birleşmiş Milletler (BM) tarafından meşru kabul edilmesi nedeniyle Ulusal Birlik Hükümeti’ne destek verdi. Ulusal Birlik Hükümeti’nin siyasi politikalarına karşı çıkan Mısır ise General Hafter’dan yana taraf oldu. Türkiye’nin Libya’daki askeri ve ekonomik faaliyetlerinden rahatsız olan Mısır, Türk askerlerinin bölgedeki varlığından duyduğu rahatsızlığı sürekli dile getirdi. Türkiye ise Mısır ve yanındaki ülkelerin Libya’da darbe yönetimini desteklediğini ve bu şekilde Libya’da siyasi istikrarın sağlanmasının mümkün olmadığını savundu.

Libya’da Abdulhamid Dibeybe’nin başbakanlık koltuğuna oturmasının ardından taraflar arasında gerilim azaldı. Dibeybe’nin başbakan olması Türkiye ve Mısır başta olmak üzere birçok ülke tarafından memnuniyetle karşılandı. Uzun yıllar iç çatışmaların yaşandığı ve siyasi gerginliğin yüksek seviyede olduğu Libya’da, yeni bir dönem açıldı.

MISIR DOĞU AKDENİZ’DE YENİ BİR ADIM ATTI

İki ülke arasında uzun yıllardır kesik olan ilişkiler, geçtiğimiz aylarda Mısır’ın attığı bir adım ile yeniden hareketlenmeye başladı. Doğu Akdeniz’de deniz yetki alanlarının sınırlandırılmasına ilişkin bir harita yayınlayan Mısır, söz konusu haritada Yunanistan’ın değil Türkiye’nin tezlerini destekledi. Bu durum Türkiye tarafından olumlu karşılanırken, Yunanistan ve GKRY gibi ülkeler tarafından ise endişe ile karşılandı. Türk yetkililer konu hakkında memnuniyet duyduklarını belirten açıklamalarda bulunurken, Yunanistan Dışişleri Bakanı haritanın yayınlanmasından hemen sonra Mısır’a gitti.

Mısır’ın Doğu Akdeniz’de Türkiye lehine attığı adımın ardından, taraflardan ilişkilerin normalleşmesi yönünde açıklamalar gelmeye başladı. İki ülke yetkilileri de yaptıkları açıklamalarda, Türkiye-Mısır ilişkilerinin bölge için ne kadar önemli olduğuna vurgu yaptı. Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu ve Milli Savunma Bakanı Hulusi Akar, Türkiye-Mısır ilişkilerinin geleceği ve iki ilişkilerin önemi hakkında demeçler verdi.

Taraflardan gelen açıklamalar sonrası iki ülke arasında karşılıklı temaslar başladı. Dışişleri Bakanlığı tarafından bir heyet Mısır’ın başkenti Kahire’ye gönderilirken, taraflar arasında dostluk anlaşmaları imzalandı.

İki ülke arasında karşılıklı temaslar devam ederken, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’dan konu hakkında önemli açıklamalar geldi. Türkiye-Mısır ilişkilerinde normalleşme sürecine değinen Erdoğan, “Bizim için Mısır dünün bir ülkesi değil, Mısır halkı da aynı şekilde. Devletler arasındaki ilişkilerimiz bu temelde ilerledi ve hala da bu temelde ilerliyor. Önce istihbarat birimlerimiz, ardından Dışişleri Bakanlığımız mensupları arasında başlayan görüşmeler genişleyerek devam etti hala da devam ediyor” ifadelerini kullandı.

Türkiye ile Mısır arasında iş birliği alanlarının çok olduğuna değinen Erdoğan, “Mısır ile Doğu Akdeniz’den Libya’ya kadar geniş bir alanda ciddi iş birliği imkanlarımı bulunuyor. Bu konuda bakanlarımızın görüşmeleri noktasında herhangi bir sıkıntımız zaten söz konusu değil ve bununla ilgili olarak da biz bakanlarımıza görüşmelerinizi yapabilirsiniz diyoruz” şeklinde konuştu.

TÜRKİYE-MISIR NORMALLEŞMESİ BÖLGEDE DENGELERİN DEĞİŞMESİNE NEDEN OLUR

Türkiye-Mısır ilişkilerinin normalleşmesi, bölgede kartların yeninden dağıtılmasına ve Yunanistan ve GKRY gibi Türkiye karşıtı cephenin elinin zayıflamasına yol açabilir. Bölgede Türkiye karşıtı cepheyi genişletmek isteyen ve Doğu Akdeniz’de faaliyetlerine devam eden Yunanistan, önemli bir müttefikini kaybedebilir. Yunanistan’ın Mısır, BAE ve Suudi Arabistan gibi Arap ülkeleri ile Doğu Akdeniz’de Türkiye karşıtı anlaşmaları devam ediyor. Türkiye-Mısır ilişkilerinin normalleşmesi ile birlikte Türkiye-Suudi Arabistan ve Türkiye-BAE arasındaki ilişkilerin de normalleşmesi gündeme gelebilir.

Köklü bir tarihe ve geçmişe sahip olan iki ülkenin, ilişkilerinde yeni bir sayfa açması halinde bölgede dengelerin değişebilir. İki ülke arasında Doğu Akdeniz ve Orta Doğu’daki politikalar üzerine kurulacak iş birliği, Türkiye karşıtı cephe tarafından endişe ile karşılanabilir.

NATO Zirvesi’nin yaklaştığı, Erdoğan-Biden arasındaki yüz yüze görüşmenin gerçekleşmesine kısa bir süre kalan bir dönemde; Türkiye-Mısır arasındaki ilişkilerin normalleşmesi oldukça önemli bir durumda.

Geçtiğimiz günlerde Türkiye-Mısır ilişkilerinin normalleşmesi hakkında bir açıklama yapan Avrupa Birliği (AB) ise iki ülke arasındaki ilişkilerin yeniden düzelmeye başlamasından memnun olduklarını dile getirdi.

Türkiye-Mısır arasında ilişkilerin normalleşmesi, iki ülkenin çıkar ve menfaatlerini olumlu bir şekilde etkileyebilir. Ekonomik ve ticari ilişkilerin gelişmesi ile birlikte, bölgede yeni iş birliği anlaşmaları imzalanabilir. Türkiye-Mısır ilişkilerinin normalleşmesi, hem iki ülke hem de bölge için yeni bir sayfanın açılmasına yol açabilir.