Türkiye-Mısır normalleşmesi bölgeyi nasıl etkiler?
Türkiye ile Mısır heyetleri ikinci defa Ankara’da bir araya geliyor. Peki, iki ülke arasında ilişkiler normalleşecek mi? Yakın bir dönemde karşılıklı Büyükelçi atanması mümkün mü? Tunus, BAE, Libya ve Doğu Akdeniz’deki gelişmeler Türkiye-Mısır ilişkilerini nasıl etkiliyor?
2013 yılında Abdulfettah Sisi’nin siyasi darbe ile yönetime el koyması, Türkiye-Mısır ilişkilerinin seyrini değiştirdi. Muhammed Mursi ile iyi ilişkiler geliştiren Türkiye, Sisi’nin darbesine en büyük tepki gösteren ülkeler arasında yer aldı. Türkiye-Mısır ilişkileri bu darbenin ardından kopma noktasına geldi. İki ülke uzun yıllar boyunca diplomatik ilişkilerini Maslahatgüzar seviyesinde yürüttü.
İki ülke arasında yaşanan gerginlik bölgedeki politikalara da yansıdı. Mısır, Doğu Akdeniz meselesinde Yunanistan, GKRY, İsrail, BAE ve İtalya gibi ülkelerle birlikte hareket etti. Türkiye ise bu süreçte Libya’daki Ulusal Birlik Hükümeti ile yakın ilişkiler geliştirdi. Siyasi ve ekonomik olarak ilişkileri düşük seviyede devam eden Türkiye ile Mısır, bu yılın başından itibaren ilişkilerin normalleşmesi yönünde adımlar atmaya başladı.
İlişkilerin normalleşmesi yönündeki ilk adım Kahire’den geldi. Yunanistan, GKRY, BAE ve İsrail gibi ülkelerle yıllardır Doğu Akdeniz’de birlikte hareket eden, çok sayıda iş birliği anlaşması imzalayan, çeşitli konferans ve toplantılar düzenleyen, Türkiye karşıtı bir politika sergileyen ve Türkiye’nin haklarını görmezlikten gelen Mısır; Doğu Akdeniz’de deniz yetki alanlarının belirlenmesine ilişkin bir harita yayımladı.
Yayımlanan bu haritada Mısır’ın; Doğu Akdeniz'de Yunanistan'ın tezlerine değil, Türkiye’nin tezlerine hak verdiği ortaya çıktı. Mısır tarafından yıllar sonra atılan bu olumlu adım, Türkiye tarafından memnuniyetle karşılandı. İki ülke arasında karşılıklı somut adımlar atılmaya başlandı. Bu haritanın ardından iki ülke yetkililerinden ilişkilerin normalleşmesi yönünde açıklamalar geldi. 5-6 Mayıs tarihlerinde Türkiye Dışişleri Bakanlığı’ndan bir heyet Mısır’ın başkenti Kahire’ye giderek temaslarda bulundu. Taraflar arasındaki ilk tur görüşmeler olumlu geçerken, iki ülkenin de ilişkilerin normalleşmesi için somut adımlar atmaya hazır oldukları görüldü. Türkiye ile Mısır arasındaki ikinci tur görüşmeler ise 7-8 Eylül tarihlerinde Ankara’da yapılacak.
Bu görüşmede, Türk heyetine Dışişleri Bakan Yardımcısı Sedat Önal, Mısır heyetine ise Dışişleri Bakan Yardımcısı Hamdi Loza başkanlık edecek. Her iki ülkenin dışişleri bakanlıklarından yapılan açıklamalara göre, görüşmelerde ikili ilişkiler ve bölgesel meseleler ele alınacak.
Konu hakkında açıklamalarda bulunan Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, “Bizim heyetimiz gitti, şimdi onlardan da bir heyet geldi. Bugün görüşüyorlar. İleriki aşamalarda karar verirsek, büyükelçi atama noktasında adımlar atarız” ifadelerini kullandı. Ayrıca Çavuşoğlu, “Deniz yetki alanları ile ilgili onlar da isterse müzakerelere başlayabiliriz. Bizimle anlaşırlarsa daha fazla alan elde ederler. Bunlar mümkün olan ve olması gereken şeyler. Ekonomik ilişkilerimiz her geçen gün artıyor” şeklinde konuştu.
Çavuşoğlu’nun bu açıklamaları göz önünde bulundurulduğunda; iki ülkenin yakın bir zamanda karşılıklı büyükelçi atamak için çalışacağını söylemek mümkün. Ancak yakın zamanda Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu ile Mısır Dışişleri Bakanı Semih Şükri arasında olması beklenen görüşme, iki ülkenin yol haritası açısından daha belirleyici olacak.
LİBYA’DA SULAR DURULDU
Türkiye ile Mısır arasında ilişkilerin gergin seyretmesine neden olan sorunlardan biri de Libya’daki iç savaş. İki ülke Libya’da uzun yıllardır farklı noktalarda duruyor. Mısır, Libya’daki Müslüman Kardeşler etkisinden ve yapılaşmasından büyük ölçüde rahatsız durumda. Bu ülkeden kendisine yönelik tehdit oluşmasını istemeyen Mısır, Libya’da Ulusal Birlik Hükümeti’nin karşısında yer aldı. UBH hükümetini İhvan ideolojisine yakın olmakla suçlayan Mısır, General Hafter ile iyi ilişkiler kurarak Libya’da etkili olmaya çalıştı.
Türkiye ise Libya’da tamamen Mısır’ın karşısında bir pozisyon aldı. UBH hükümetini meşru olarak gören ve iyi ilişkiler geliştiren Türkiye, BM tarafından da Hafter’in değil, UBH’nin meşru olarak tanındığını sürekli vurguladı. Ekonomik, siyasi ve askeri olarak UBH ile yakın ilişkiler kuran Türkiye, 2019 yılında bu yönetimle imzaladığı deniz yetki alanlarının sınırlandırılmasına ilişkin anlaşmayla bölgedeki dengeleri derinden sarstı. Hafter’i darbeci olarak nitelendiren ve Libya’nın geleceğinde söz sahibi olmaması gerektiğini söyleyen Türkiye, Mısır ile birçok konuda ters düştü.
Ancak geçtiğimiz sene yapılan seçimlerde, Libya’da geçici hükümetin başına Abdulhamid Dibeybe’nin gelmesi yeni bir dönemin başlamasına yol açtı. Dibeybe, göreve geldikten sonra tüm taraflarla olumlu ilişkiler geliştirdi. İtalya, Yunanistan ve Mısır’ın yanı sıra Türkiye ve Katar ile de karşılıklı temaslarda bulunan Dibeybe; Libya’da uzun yıllardır devem eden gerginliği düşürmüş oldu. Dibeybe’nin ardından UBH hükümetine karşı olan Avrupa ve Körfez ülkeleri, Libya’daki politikalarını yeniden gözden geçirdi. General Hafter ile eskisi kadar yakın olmayan Mısır, Libya’da Aralık ayında yapılacak olan seçimleri bekliyor.
Mısır, Libya’da Türk askeri bulunmasına karşı çıkmaya devam ediyor. Ancak bu durum, eskisi kadar sert bir şekilde dile getirilmiyor. Türkiye, Libya’daki askeri varlığını korumayı sürdürürken, bu durumu Mısır ile müzakere etmeye devam ediyor.. Libya’da uzun yıllardır devam eden gerginliğin son aylarda düştüğü, Türkiye ile Mısır arasında ortak çalışma alanlarının mümkün olduğu görülüyor.
TUNUS’TA YAŞANAN GELİŞMELERE İKİ ÜLKENİN TEPKİSİ NE OLDU?
Geçtiğimiz aylarda Tunus Cumhurbaşkanı Kays Said, kritik bir karar alarak Meclisi feshettiğini duyurdu. Ayrıca Said, Başbakan ve Meclis Başkanı’nı görevinden alarak ülkede siyasi kriz yaşanmasına neden oldu. Meclis Başkanı Gannuşi, Cumhurbaşkanı’nın bu kararını bir darbe olarak nitelendirdi ve destekçilerini sokağa çağırdı. Cumhurbaşkanı Kays Said ise anayasanın kendisine tanıdığı haklardan dışarı çıkmadığını dile getirdi.
Tunus’ta Meclis Başkanı ve Nahda Partisi lideri Gannuşi’nin, Müslüman Kardeşler ideolojine ve hareketine yakın olduğu biliniyor. Bu nedenle Sisi hükümeti, Tunus’ta yaşanan olaylarda Cumhurbaşkanı Kays Said’e destek verdi. İhvan karşıtı bir tutum sergileyen Sisi, Tunus’taki siyasetin bu ideolojiden arındırılmasını istiyor.
Türkiye ise Tunus Cumhurbaşkanı Kays Said’in bu kararlarına tepki gösterdi. Ancak bu tepki büyük boyutta olmadı. Cumhurbaşkanı Erdoğan ile Cumhurbaşkanı Kays Said telefonda görüşerek, ülkede yaşanan gelişmeleri değerlendirdi. Türkiye’nin Gannuşi ve partisi Nahda ile yakın ilişkileri göz önünde bulundurulduğunda; Kays Said’in kararlarının Tunus ve dolayısıyla da Mısır ile ilişkileri olumsuz etkileyeceği bekleniyordu. Ancak Türkiye’nin Tunus’ta sorunun çözümü için her iki tarafla da iletişimi sürdürmesi, yeni bir kriz yaşanmasının önünü aldı.
TÜRKİYE-BAE YAKINLAŞMASININ YANKILARI NELER?
Türkiye ile BAE arasındaki normalleşme süreci hızlı bir şekilde devam ediyor. Mısır ile Doğu Akdeniz, Libya, Tunus ve diğer birçok bölgesel meselede birlikte hareket eden BAE; Türkiye ile ilişkilerinde uzun zamandır sorun yaşıyordu. Ancak bu yılın başından itibaren Türkiye ile BAE arasında ilişkilerin normalleşmesi yönünde olumlu adımlar atılmaya başlandı.
Geçtiğimiz haftalarda ise kritik bir görüşme gerçekleşti. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile BAE Ulusal Güvenlik Danışmanı Şeyh Tahnoun Zayed el Nahyan yüz yüze bir görüşme gerçekleştirerek, ekonomik iş birliği konularını ele aldı. BAE Dışişleri Bakanı ise bu görüşmeyi tarihi olarak nitelendirdi. İki ülke arasındaki bu yakınlaşma, Dışişleri Bakanları’nın telefon görüşmesi ile devam etti.
Türkiye-BAE arasındaki yakınlaşmanın, Mısır ile ilişkilere de olumlu yansıyacağını söylemek mümkün. Bölgedeki birçok meselede BAE ile ortak hareket eden Mısır, Türkiye’nin bu ülkeyle ilişkilerinin yeniden normalleşmesini memnuniyetle karşılayacaktır.
TÜRKİYE YENİ BİR SAYFA AÇMAK İSTİYOR
Türkiye, uzun yıllardır ilişkilerinde sorun yaşadığı Mısır, BAE ve Suudi Arabistan gibi ülkelerle yeni bir sayfa açmak istiyor. Yunanistan ve GKRY gibi ülkelerin Doğu Akdeniz’de Türkiye karşıtı politikaları ve faaliyetleri devam ederken; Türkiye ise Mısır ve BAE gibi ülkeleri yanına çekerek Yunanistan’ı yalnızlaştırmak istiyor.
Türkiye’nin Mısır ile yeni bir sayfa açması ve ilişkilerini normalleştirmesi, Orta Doğu ve Doğu Akdeniz’de tüm dengeleri değiştirecektir. İki ülke arasındaki yakınlaşma, Yunanistan başta olmak üzere bölgede etkili olmaya çalışan ABD ve Avrupa ülkelerini de olumsuz etkileyecektir. İlerleyen dönemlerde Türkiye ile Mısır’ın karşılıklı büyükelçi ataması ve Dışişleri Bakanları seviyesinde görüşmelere başlaması bekleniyor.
Mısır, BAE ve Suudi Arabistan gibi ülkeler için Türkiye oldukça önemli bir konumda bulunuyor. Mısır, Türkiye ile Doğu Akdeniz’de birlikte hareket etmesi halinde daha çok deniz alanına sahip olabilir. Ayrıca Doğu Akdeniz’den çıkartılacak olan doğalgazın Avrupa’ya ulaştırılmasında, Türkiye’nin kritik önemde olduğu biliniyor.