Türkiye-Mısır ilişkilerinde yeni dönem: Atina adımlarını hızlandırdı!
Türkiye ile Mısır arasında normalleşme süreci devam ediyor. Geçtiğimiz günlerde Cumhurbaşkanı Erdoğan ile Mısır Cumhurbaşkanı Abdulfettah es-Sisi, Katar’ın başkenti Doha’da bir araya geldi. Peki, Türkiye-Mısır ilişkilerinde neler oluyor? Erdoğan-Sisi görüşmesi Yunanistan’ı neden harekete geçirdi?
Türkiye ile Mısır arasındaki ilişkiler, 2013 yılında yaşanan askeri darbenin ardından kopmuştu. Türkiye, Abdulfettah es-Sisi tarafından gerçekleştirilen darbe sonrası dönemin Mısır Cumhurbaşkanı Muhammed Mursi’nin devrilmesine çok sert tepki göstermişti.
Mısır’da yaşanan askeri darbenin ardından iki ülke, birçok konuda anlaşmazlık yaşadı. Ankara ile Kahire; Doğu Akdeniz, Libya, Müslüman Kardeşler ve Yunanistan meselelerinde birbirinden farklı politikalar izledi.
Mısır, Doğu Akdeniz meselesinde Türkiye’nin haklarını görmezlikten gelen Yunanistan, Güney Kıbrıs Rum Yönetimi ve İtalya gibi ülkelerle birlikte hareket etti. Bu süreç içerisinde Suudi Arabistan, Birleşik Arap Emirlikleri, İsrail ve Fransa gibi ülkeler de Türkiye karşıtı cephenin içerisinde yer aldı. Bölgede gerçekleştirilen sismik araştırmalar, askeri tatbikatlar, deniz yetki alanlarının belirlenmesine ilişkin anlaşmalar ve siyasi ittifaklar Türkiye tarafından tepki çekti.
Ankara hükümeti, Doğu Akdeniz’de haklarının görmezlikten gelinemeyeceğini sık sık vurgularken; Libya’daki Ulusal Birlik Hükümeti (UBH) ile 2019 yılında imzaladığı deniz yetki alanlarının belirlenmesine ilişkin anlaşma ile bölgede dengeleri tersine çevirdi. Türkiye’nin Libya’daki UBH ile imzaladığı bu anlaşma; başta Yunanistan olmak üzere GKRY ve Mısır’dan tepki çekti.
İki ülkenin uzun yıllardır anlaşamadığı konulardan biri de Libya. Türkiye, 10 yılı aşkın bir süredir iç savaşın yaşandığı ve siyasi krizlerin bir türlü çözülemediği Libya’da; Trablus merkezli Ulusal Birlik Hükümeti’ne destek verdi.
Ankara hükümeti, Trablus’taki UBH hükümetinin; Birleşmiş Milletler tarafından meşru olarak tanındığına dikkat çekti. Doğu Akdeniz konusunda da UBH ile önemli adımlar atan Ankara; Tobruk merkezli General Hafter yönetimini ise ‘darbeci’ olarak nitelendirdi.
Mısır ise Libya’da Ulusal Birlik Hükümeti’ni kendi güvenliği açısından bir tehdit olarak gördü. UBH’nin İhvan yanlısı bir politika izlediğini düşünen Kahire; Fransa, Rusya, BAE ve Suudi Arabistan gibi ülkelerle birlikte General Hafter’e destek verdi. Mısır, Libya’da en başından beri BM tarafından meşru olarak tanınan UBH’yi istemedi. Kahire hükümeti ayrıca, Türkiye’nin Libya’daki siyasi, ekonomik ve askeri faaliyetlerine karşı çıktı.
Libya’da Abdulhamid Dibeybe’nin Şubat 2021’de UBH Başbakanı olmasının ardından Mısır’ın politikasında da birtakım değişim görüldü. Kahire hükümeti; Yunanistan, BAE, Suudi Arabistan ve Fransa gibi Dibeybe hükümeti ile temasa geçti. Ancak daha sonra Libya’da tekrar siyasi krizin patlak vermesi üzerine Mısır yeniden Tobruk yanlısı bir siyaset izlemeye başladı.
Geçtiğimiz sene Mısır’dan gelen bir hamle ile Ankara-Kahire hattında diplomatik adımlar atılmaya başlandı. Kahire’nin Doğu Akdeniz’de deniz yetki alanlarının belirlenmesine ilişkin yayımladığı haritada, Ankara’nın bölgedeki tezlerine destek verdiği görüldü.
Mısır tarafından yayımlanan bu harita, Türkiye’ye yönelik bir mesaj olarak yorumlandı. Bu haritanın ardından endişeleri artan Yunanistan ve GKRY, Mısır ile diplomatik temaslarını daha da yoğunlaştırdı.
Türkiye ile Mısır’ın dışişleri bakanlığı heyetleri, ilk önce Kahire’de, daha sonra Ankara’da bir araya gelerek, iki ülke arasındaki ilişkilerin normalleşme sürecini ele aldılar.
Geçtiğimiz aylarda ise Türkiye ile Libya arasında hidrokarbon alanında mutabakat muhtırası imzalandı. Bu anlaşma, Mısır’daki Sisi yönetimi tarafından sert tepki çekti. Mısır Dışişleri Bakanı Semih Şükrü, Libya’da iki ayrı yönetim olduğuna dikkat çekerek, Trablus hükümetinin böyle bir anlaşmayı imzalama yetkisinin olmadığını öne sürdü.
Geçtiğimiz haftalarda El Arabiya kanalına konuşan Şükrü, Türkiye ile diplomatik temaslara son verildiğini dile getirdi. Şükrü “Ankara hükümetinin Libya’da attığı adımlar” nedeniyle ilişkileri normalleştirmeye yönelik görüşmelerin iki oturum sonrası sona erdiğini söyledi.
SİSİ-ERDOĞAN GÖRÜŞMESİ ULUSLARARASI KAMUOYUNDA YANKI YARATTI
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve Mısır Cumhurbaşkanı Abdulfettah es-Sisi, 2022 FIFA Dünya Kupası’nın açılışına katılmak üzere Katar’ın başkenti Doha’ya gitti. İki lider, burada yüz yüze bir görüşme gerçekleştirdi. Cumhurbaşkanı Erdoğan ve Sisi’nin görüşmesi, kısa sürede dünya kamuoyunda yankı yarattı.
Mısır Cumhurbaşkanlığı, Cumhurbaşkanı Abdulfettah es-Sisi ile Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın Katar’daki görüşmelerinin ikili ilişkilerde ilerlemenin başlangıcı olduğu konusunda mutabık kaldığını açıkladı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, yaptığı açıklamalarda, devletler arasında ebedi küslük ve kırgınlık olamayacağına dikkat çekerken, iki ülke arasındaki tarihi ilişkileri dile getirdi. Türkiye ile Mısır halkının geçmişe dayanan bir dostluğunun olduğunu vurgulayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, ilişkilerin ilerlemesi yönünde önemli sinyaller verdi.
Önümüzdeki dönemde Cumhurbaşkanı Erdoğan ile Mısır Cumhurbaşkanı Abdulfettah es-Sisi’nin, Ankara ya da Kahire’de yeniden bir araya geleceği konuşuluyor. İki ülkenin özellikle Doğu Akdeniz’de iş birliğini güçlendireceği ve deniz yetki alanlarının belirlenmesine ilişkin anlaşma imzalayabileceği öngörülüyor.
Öte yandan Cumhurbaşkanı Erdoğan ile Mısır Cumhurbaşkanı Abdulfettah es-Sisi’nin bir araya gelmesinin ardıdan Yunanistan hareke geçti. Doğu Akdeniz’de önemli bir müttefikini kaybetmekten endişe duyan Atina hükümeti, Kahire ile diplomatik temaslarını yoğunlaştırdı.
Yunanistan Dışişleri Bakanı Nikos Dendias, Erdoğan-Sisi görüşmesinin hemen ardından Mısır’a giderek mevkidaşı Samih Şükrü ile bir araya geldi. İki bakan, uzun süredir devam eden ikili ve stratejik ilişkilerin yanı sıra Doğu Akdeniz, Libya ve Orta Doğu gibi bölgesel ve uluslararası gelişmeleri de değerlendirdiklerini belirtti.
Görüşmenin ardından Atina ile Kahire arasında havacılık, denizcilik arama ve kurtarma alanında iş birliği ile tarım sektöründe mevsimlik işçi çalıştırma konularında bir dizi anlaşma imzalandı.