Dijital platformlar geleneksel medya ile büyük rekabet içinde

İnternet kullanım alışkanlığının artması son yıllarda geleneksel medyaya olan ilgiyi önemli ölçüde azalttı. Akıllı cihazların artması ve TV entegrasyonu ile birlikte dijital platform kullanıcı sayısı hızla artarak zaman zaman geleneksel medyanın önüne geçmeyi de başardı. Yaygın kullanılan dijital televizyonlar içerikleriyle de çok konuşuluyor.

Kübra Sonkaya
[email protected] 

Son yıllarda tüm dünya genelinde dijital içerik platformlarının sayısı gözle görülür biçimde artmaya başladı ve böylelikle televizyon seyircisi Netflix, Youtube, Amazon gibi platformlara yöneldi.

ABD’li araştırma şirketi Nielsen’in geçtiğimiz temmuz ayında yaptığı araştırmaya göre, Amerika Birleşik Devletleri'nde dijital platformların izlenme oranı kablolu yayınların az farkla üzerine çıktı.

Uzmanlar, ABD’lilerin yüzde 34,4’ünün TV’de, yüzde 34,8’inin ise dijital platformlardan birinde izleme alışkanlığı bulunduğunu ortaya çıkardı.

Dünyada en çok izlenen platformlar olarak da Netflix, Youtube ve Amazon olarak belirlendi.

Uluslararası araştırma şirketi Ipsos ise Türkiye'deki izleyicilerin televizyon ve platform tercihlerine yönelik bir çalışma yaptı.

Çalışmaya göre, Türkiye'de halkın yüzde 69'u her gün televizyon izlemeye devam ediyor. 

Bu oran, 2018'de yüzde 80, 2020'de yüzde 74 olarak kaydedilmişti. Ancak günümüzde, dijital platformlar  yükselişte olmasına rağmen yine de televizyon izleme oranının dünyaya kıyasla yüksek olduğu anlaşılıyor.

Uzmanlar, Türkiye'de televizyon izleme oranında düşüş yaşandığını ancak yine de haber takibi için en çok tercih edilen mecranın televizyon olduğunu ifade ediyor.

Dizi izlemek için kullanılan platformlara da yer verilen araştırmada, toplumun yüzde 35'inin televizyonu tercih ettiği görülürken bu oranın, 2020'ye göre yüzde 45 düşüş yaşadığı görülüyor.

TÜRKİYE’NİN EN POPÜLER PLATFORMU

Ücretli dijital içerik platformları dünyada olduğu gibi ülkemizde de uzun süredir büyük rekabet içerisinde. Ancak rekabetin büyük kısmı Netflix ile Blu TV arasında yaşanıyor.

Yerli platform Blu TV, dünya devi Netflix’i geride bırakarak ülkemizde en çok kullanılan internet televizyonu oluyor. Netflix’in hemen ardından ise Amazon Prime Video geliyor.

4. sırada içerikleri kaldırması ile ‘Türk ürünleriyle sorunu mu var?’ tartışmalarına sebep olan Disney+ yer alıyor. 

Disney+ geçtiğimiz sene 14 Haziran’da Türkiye piyasasına giriş yapmış ve lansman projesi olarak Engin Akyürek’in ‘Kaçış’ dizisini seçmişti.

Platform; Tarkan, Halit Ergenç, Şahan Gökbakar, Ata Demirer, Cansu Dere, Engin Akyürek, Aras Bulut İynemli, Pınar Deniz, Aslı Enver ve Demet Özdemir gibi popüler isimlerin yüzünü kullanarak tanıtım yapmış ve iyi bir ivme yakalamıştı.

Hemen ardından da 'Dünyayla Benim Aramda', 'Recep İvedik 7', 'Yılbaşı Gecesi', 'Bursa Bülbülü', 'Aktris', 'Arayış' gibi yerli yapımları seyirciyle buluşturmuş ve adından sıkça söz ettirmişti.

Kar marjına göre hareket eden platform tüm dünyada 2024 sonuna kadar yerli içerik üretimini durdurduğunu açıkladı. Eski içerikleri ise kapladığı alana harcanan maliyeti düşürmek maksadıyla siteden kaldırdığını bildirdi

Çekimleri biten Aras Bulut İynemli’nin yer aldığı 'Atatürk', Halit Ergenç‘li 'Numen', Can Yaman‘lı 'El Turco', Haluk Bilginer‘li 'Şahsiyet', Meryem Uzerli‘li 'Ru', Ezgi Mola‘lı 'Dünyayı Değiştiren Ayten' ve "Ölümlü Dünya 2" filmleri yayınlanmayı bekliyordu.

Platformun 'Atatürk' dizisi dışında diğer projelerle ilgili anlaşmaları iptal edebileceği ve yapım şirketlerinin projelerinin lisans mülkiyetini geri satın alabileceği bildirildi.

Şirketler, tamamlanan yapımları farklı bir platforma satabilecek. Bir diğer dijital içerik platformu Gain’in yayınlanmayan filmleri satın alabileceği haberleri gündeme geldi.

RTÜK’TEN DİJİTAL PLATFORMLARA YAPTIRIM UYARISI

Radyo Televizyon Üst Kurulu (RTÜK), dijital platformlarda yayınlanan içeriklerde son zamanlarda yayıncılık ilkelerinin ihlal edildiğini belirtti. RTÜK, yapıcı uyarılara uyulmadığı takdirde cezai yaptırım uygulanacağını bildirdi.

Kuruldan yapılan açıklamada, RTÜK'ün Türkiye'deki radyo, televizyon ve isteğe bağlı yayın hizmetlerini düzenleyip denetlediği, radyo ile televizyonların lisans, frekans ve benzeri işlemlerini kanuni olarak düzenlediği, yayın içeriklerinin de denetiminden sorumlu olduğu aktarıldı.

Karara göre, içerik denetimleri hız kazanacak ve izleme uzmanları platform yayınlarını daha dikkatli takip edecek.

Kurul, milli güvenlik, terör ve terör propagandası, çocuk ve gençlerin ruhsal gelişimini olumsuz etkileyecek yayın içeriklerine izin vermeyecek. Kadın ve çocuk istismarına karşı hassas olan Üst Kurul, yaşlı, engelli ve dezavantajlı gruplara karşı pozitif ayrımcılık gözetecek. 

Milli ve manevi değerlere, aile kurumu ve toplum ahlakına uygun bulunmayan zararlı içeriklere karşı daha duyarlı davranılacağı belirtilen açıklamada şu ifadelere yer verildi:

"Aile kurumumuzu incitici, manevi ve kültürel değerlerimize saldıran, toplumsal sağlığı tehdit eden sapkın ilişkiler içeren, mizah programlarında dini değerlerimize hakaret eden, devletimiz, Sayın Cumhurbaşkanı'mız ve Cumhuriyetimizin banisi Mustafa Kemal Atatürk aleyhinde yapılan yayınlar kabul edilemez.

Yönetim gereği 'açık kapı' iletişim politikasını yürüten RTÜK, elindeki yaptırım gücünü kullanmayı son çare olarak görmektedir. Muhataplarıyla önce diyalog yolunu tercih eden Üst Kurul'umuz, olası sorunların çözümünü karşılıklı anlayış çerçevesinde yerine getirmektedir. Ancak, iyi niyetli çabalarımızın dikkate alınmaması veya yapıcı uyarılarımıza riayet edilmemesi durumunda ise RTÜK en ağır müeyyideleri uygulamaktan çekinmeyecektir."

Denetim ve kısıtlamalar yapılsa dahi, dijital platform projelerinin 'küresel ürün' olmasından kaynaklı hızlı bir kültür aktarımının yapıldığı göz ardı edilemez bir gerçek. Hal böyleyken Türk toplum yapısına uygun olmayan içerikler de karşımıza bir hayli çıkabiliyor. 

Bu durum özellikle çocuklar ve gençler için son derece önem arz ediyor. Birçok platformun çocuklar için farklı bir erişim sistemi bulunsa da, çocuklar da bu içeriğe kolayca ulaşabiliyor. 

Kullanımı son derece yaygınlaşan yabancı platformların kültür aktarımının ‘kültür yozlaşması’na dönüşmemesi için RTÜK kadar ailelere de görev düşüyor.