Cumhuriyet'in 100.yılında geçmişten günümüze Türkiye'de anayasa değişiklikleri

Türkiye'de anayasal tarih üzerinde uzun bir serüven mevcut. Cumhuriyetin kurulmasının 100.yılında Türkiye'deki anayasa veya anayasa değişikliklerinin üzerinde 102 yıllık bir süreç bulunuyor. Geçmişten günümüze modern Cumhuriyetin dönüşümünde anayasalarda hangi değişiklikler gerçekleşti?

Cumhuriyetin ilanı ile 29 Ekim 1923 yılında Türk milleti tarihinde yeni bir döneminin başlangıcına kapı aralandı.

Türk Milleti’nin destansı kahramanlığı sonrası  29 Ekim 1923'te Cumhuriyet ilan edildi ve Türkiye Cumhuriyeti'nin resmen kurulduğu bir tarih oldu.

Ulu Önder Mustafa Kemal  Atatürk, diğer bayramlar gibi bu bayramı da gelecek nesillere miras olarak bıraktı.

Cumhuriyetin ilanı ile birlikte Atatürk, Türkiye'yi çağdaş ve uygar devletler seviyesine çıkarmak için birçok yeniliğe adım attı. 

Türk milletinin zaferiyle sonuçlanan Kurtuluş Savaşı sonrasında ortaya çıkan idari boşluğun sonlandırılması adına yeni bir yönetim şekli getirilmesine karar verildi.

Mustafa Kemal Atatürk ve silah arkadaşları yaptıkları çalışmalar sonucunda Türkiye'ye yakışan yönetim biçiminin Cumhuriyet olduğuna karar verdiler.

29 Ekim 1923'te Türkiye Büyük Millet Meclisi'nde yapılan anayasa değişikliği ile Türkiye'nin yönetim biçimi Cumhuriyet olarak belirlendi. 

YENİ YÖNETİM ŞEKLİ CUMHURİYET!

Meclis, Anayasa’nın 1. maddesine bir cümle ekledi: “Türkiye devletinin hükümet şekli Cumhuriyettir.”

Bu teklif getirilirken önerilen yasa tasarısının adı “Teşkilatı Esasiye Kanununun Tavzihan Tadiline Dair Kanun olarak belirlendi.

Bunun anlamı, açıklık getiren değişiklik olarak aktarılıyor.

Böyle aktarılmasının arkasında 1923 tarihli anayasa değişikliğinde aslında var olan ancak daha önceki süreçlerde adı konulmamış bir belirsizliği netleştirmişti.

O da yönetim şeklinin “Cumhuriyet” olduğu kabul edildi.

Cumhurbaşkanı, Meclis’in kendi üyeleri arasından bir seçim dönemi için seçilmekte ve “devlet reisi” unvanına sahip oldu.

1 Kasım 1922’de saltanat kaldırıldı. Cumhuriyetin ilanından dört ay sonra 3 Mart 1924’te hilafet kaldırıldı.

Böylece ilan edilen Cumhuriyetin dine dayalı değil, laik esaslara bağlı olduğu kesinleşti. 

1924 ANAYASASI

Savaşın ardından yeni ihtiyaçları karşılayacak daha ayrıntılı bir anayasaya ihtiyaç duyulmasıyla Büyük Millet Meclisi'nde (BMM) "Kanunu Esasî encümeni" adlı bir komisyon oluşturuldu. 

İktidar bu dönemde gerçekleşen değişikliklere karşı ortaya çıkan muhalefeti bastırmak ve yaşanan gerilimi düşürmek için 1924 Anayasası'na ‘Devletin dini İslam’dır’ ibaresini ekledi.

1924 Anayasası'nda yapılan ikinci değişiklik ise 1934 yılında gerçekleşti. Yeni değişiklik kapsamında kadınlara seçme ve seçilme hakkı tanındı.

1937 yılında laiklik başta olmak üzere Cumhuriyet Halk Partisi’ne ait altı ilke anayasaya eklendi. 1946 yılında ise çok partili hayata geçiş yapıldı.

27 Mayıs 1960 darbesinin hemen ardından bir bilim kurulu, anayasa değişikliğini hazırlamakla görevlendirildi. 12 Haziran 1960'ta da "geçici anayasa" kabul edildi ve TBMM'nin yerine Milli Birlik Komitesi (MBK) geçirildi.

1961 Anayasası ile Anayasa Mahkemesi kuruldu, Milli Güvenlik Kurulu (MGK) ortaya çıktı ve Devlet Planlama Teşkilatı oluşturuldu.

1971 DARBESİ VE 1972 DEĞİŞİKLİKLERİ

1971 darbesi sonrası anayasada bir takım değişiklikler yapıldı. Bakanlar Kuruluna, Kanun Hükmünde Kararname (KHK) çıkarma yetkisi verildi.

Anayasa mahkemesi, değişiklikleri sadece şekil yönünden denetleyebilecek bir yapıya dönüştü.

Askeri Yüksek İdari Mahkemesi kuruldu. Devlet Güvenlik Mahkemeleri kuruldu.

TRT’nin özerkliği kaldırıldı ve üniversitelerin özerkliği zayıfladı. Anayasada yapılan değişiklikler ile memurların sendika kurma hakkı kaldırıldı.

Askerin siyaset üzerindeki etkisi arttı.

1982 ANAYASASI

1961'de referandum ile karşılaşan Türkiye, 80'li yıllarda üç kez sandığa gitti. Bunlarından ilki 1982 yılında gerçekleşti.

Halk onayına sunulan bu anayasa da 61'de olduğu gibi bir darbenin ardından hazırlandı.

Şu anda hali hazırda Türkiye'nin kullanmış olduğu anayasa bu tarihte kabul edildi.

1982 Anayasası Türkiye’nin 1921,1924 ve 1961’den sonraki yeni anayasası oldu.

Hala yürürlükte olan darbe anayasası birçok dönem değiştirilmek üzere tartışılmaya açılsa da başarılı olunamadı.

1982 darbesinin ardından siyasetçilere getirilen yasakların toplumda tartışılması referandumun kapısını araladı.

Bu toplumsal tartışma 1982 Anayasası'nın geçici 4. madde ile getirdiği siyasi yasakların 1987'de referanduma sunulması ile sonuçlandı.

1995 ANAYASA DEĞİŞİKLİĞİ

Türkiye’de darbe dönemine ait 1982 anayasasının değiştirilmesi uzun yıllar boyunca tartışılan bir konu oldu.

1980’lerin ikinci yarısından itibaren anayasa değişikliği gündeme getiriliyordu.

1987’de referandum ile yapılmış ve siyasi yasaklar kaldırıldı.

İkinci değişiklik ise 1993 yılında gerçekleti ve anayasanın 133. Maddesi TBMM’de değiştirildi

Bu kapsamda Radyo ve TV’lerin kurulumunun önü açıldı.

Getirilen yenilikle beraber devlet tekeli sona erdirildi. Aynı değişikliğin getirdiği bir diğer yenilik ise TRT’nin özerkliğinin yeniden sağlanması oldu.

2000’li yılların başı Anayasa değişikliği konusunda en etkili adımların atıldığı dönem olarak karşımıza çıkıyor.

AVRUPA BİRLİĞİ'NE GİDEN YOLDA YENİ ANAYASA TASARISI

Özellikle Türkiye’nin Helsinki Zirvesinde AB adayı olarak ilan edilmesi sonrasında AB müktesebatına uyum için anayasada kapsamlı değişiklikler yapılmaya başlandı.

Yapılan diğer bazı önemli değişiklikler; özel hayatın gizliliği, haberleşme özgürlüğü, kadın-erkek eşitliğinin anayasal güvenceye alınması, toplantı ve gösteri yürüyüşü özgürlüğü, parti kapatmaların zorlaştırılması konularında oldu.

Bu durum Türkiye’nin AB müktesebatına uyumu konusunda önemli yenilikler oldu.

AK Parti’nin iktidara gelmesinden sonra 26 Aralık 2002’de yapılan düzenleme ile anayasanın 76. ve 78. maddelerinde değişikliğe gidildi.

Bu kapsamda milletvekillerinin seçilme yeterliliği düzenlendi ve terör eylemlerinde bulunanların milletvekili seçilemeyeceği belirtildi.

Yapılan bir diğer değişiklik ise bir ilin milletvekilinin olmaması halinde o ilde veya çevrede ara seçime gidilebileceği maddesi oldu.

2007 REFERANDUMU NELER GETİRDİ?

Cumhurbaşkanının halkoyu ile seçilmesinin önü açıldı. Cumhurbaşkanlığı seçimleri 7 yıldan 5 yıla indirildi.

''Seçim kanunlarında yapılacak değişikliklerin 11. Cumhurbaşkanı seçiminde uygulanmasına imkan tanıyan'' Geçici 18. madde Anayasa metninden çıkarıldı.

Cumhurbaşkanı seçimine ilişkin getirilen yeni düzenlemelerin 11. Cumhurbaşkanı seçiminde de uygulanmasını'' öngören geçici 19. madde Anayasa metninden çıkarıldı.

4 yılda bir yapılan seçimlerin süresi 5 yıla çıkarıldı.

Yıl  2010'u gösterdiğinde AK Parti, 1982 Anayasasında bazı değişiklikler yapmaya karar verdi.

Hazırlanan 26 maddelik mini anayasa paketiyle 12 Eylül darbecilerine yargı yolu açıldı.

2010 referandumu ile AK Parti, özellikle yargı konusunda yaşanan sorunlara çözüm bulmak için 26 maddeden oluşan bir anayasa değişikliği paketi hazırladı.

İktidar partisinin hazırladığı anayasa paketinde birçok değişikliğin yapılması hedeflendi.

1982 ANAYASASI RAFA MI KALKIYOR?

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Türkiye'nin anayasa geçmişinin 200 yılı bulduğunu, Cumhuriyet döneminde de muhtelif anayasa tecrübeleri olduğunu anlattı.

Erdoğan, "Ancak 27 Mayıs 1960'tan itibaren anayasalarımız, maalesef darbe yönetimleri tarafından şekillendirilmiş ve yürürlüğe konmuştur" dedi.

Anayasanın, darbe ikliminde gerçekleştirilmiş bir referandumla kabul edilmiş olmasının, gerisindeki sorunları çözemediğini söyleyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Hâlbuki Türkiye gibi 2 bin yıllık devlet geleneğine, coğrafyasında bin yıllık hâkimiyete, ilk asrına ulaşan Cumhuriyet tecrübesine, 73 yıllık demokrasi birikimine sahip bir ülke, çok daha iyi bir anayasayı ziyadesiyle hak ediyor" açıklamalarında bulundu.

Sözlerine şu cümlelerle devam eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, "1924, 1960 ve 1982 anayasalarının her birinin kendi dönemlerine ilişkin ayrı hikâyeleri vardır. Bugün bize düşen görev, Cumhuriyetimizin 100’üncü yılında, ülkemizin sahip olduğu bu derinlikli birikimin üzerinde kendi hikâyemizi yazıp, gelecek nesillere en büyük mirası bırakmaktır” şeklinde konuştu.

Cumhuriyetin 100. yılında yeni bir anayasa anlayışını sunmak isteyen Erdoğan, bu konu hakkında bazı adımlar atacaklarını kamuoyuna yansıttı.

Anayasa konusu tartışmalı bir süreci beraberinde getireceğini gösteriyor. 1982 Anayasasının kaldırılmasını gerektiğini darbe anayasası sonucunda hazırlanan birçok anayasa gibi değiştirilmeye ihtiyaç duyulduğunu söyleyen bazı kesimler bulunuyor.

Diğer yandan bu anayasanın değiştirilmesine gerek duymayan, Türkiye'nin ihtiyaçlarını karşılayan yeni anayasanın lüzumsuz olduğunu düşünen başka bir kesim bulunuyor.

Cumhuriyetimizin kurulmasından bu yana anayasalarda olan değişiklikler, dönüşümler, zamanla ihtiyaca göre şekillendi.