Viktor Orban’ın söylemleri ve politikaları dünya gündeminde
3 Nisan’daki seçimlerden zaferle çıkan Viktor Orban, son dönemde izlediği politikalar ve söylemleri ile dikkat çekiyor. Orban’ın son olarak “karışık ırk” sözleri dünya kamuoyunda yankı yarattı. Peki, Viktor Orban’ın hangi sözleri Avrupa’dan tepki çekti? Orban, seçildikten sonra hangi politikaları izledi?
Macaristan Başbakanı Viktor Orban, göçmenlerle ilgili yaptığı son açıklamalardan sonra dünya kamuoyunda yankı yarattı. The Guardian’ın haberine göre, Orban, 2050 civarında Avrupa’nın büyük şehirlerinde Avrupa kökenli olmayan kişilerin çoğunlukta olacağını savundu.
Macarların karışık ırk olmak istemediğini söyleyen Orban, gelecek nesillerin, sürekli Avrupa’ya doğru ilerleyen İslam medeniyetinin genişlemesini sadece güneyde değil, batı sınırında da durdurulması konusunda hazırlanması gerektiğini savundu.
“Biz Macarlar karışık bir ırk değiliz ve de olmak istemiyoruz” şeklinde konuşan Orban, saf Macar ırkını ön plana aldığını söyledi. Aşırı sağcı lider, “Avrupalılar, Avrupalı olmayanlarla birlikte olmamalı. Biz dolaşıyoruz, başka yerlerde çalışıyoruz. Avrupa içinde karışıyoruz. Fakat biz karma ırk ya da çok etnikli bir grup olmak istemiyoruz” şeklinde konuştu.
Bu açıklamaların üzerine muhalefet partisinden Katalin Cseh, Orban’ın sözleri karşısında dehşete düştüğünü ifade etti. Cseh, “Orban’ın açıklamaları, hepimizin unutmak isteyeceğini düşündüğüm bir zamanı hatırlatıyor. Kendisi gerçekten rejimin gerçek yüzünü gösteriyor” şeklinde konuştu.
Farklı ırklardan olan ve Macaristan’da yaşayan insanlara seslenen Cseh, “Ten rengimiz farklı olabilir. Avrupa’nın ötesinden de gelebilirsiniz ama sizinle gurur duyuyoruz. Çeşitlilik ülkeyi zayıflatmaz aksine güçlendirir” dedi.
Orban’a tepki gösteren Roman vekil Mituta ise “Özellikle Orta ve Doğu Avrupa gibi karışık bir bölgede, ırk veya etnik ‘saflık’ hakkında konuşmak tamamen yanıltıcı ve tehlikelidir. Bay Orban’ın sözleri de aynı şekilde tehlikelidir” ifadelerini kullandı.
VİKTOR ORBAN RUSYA İLE DAHA DA YAKINLAŞMAK İSTİYOR
Macaristan’daki Orban yönetimi, Avrupa Birliği ve NATO ile ilişkilerinde uzun yıllardır sorun yaşıyor. Orban, AB ve NATO’yu sık sık Macaristan’ın iç işlerine karışmakla ve bağımsızlığını tehdit etmekle suçluyor. 3 Nisan’daki seçimleri kazanarak dördüncü defa üst üste başbakan seçilen aşırı sağcı lider, Rusya ve Çin ile ilişkilerini daha da geliştirmeyi amaçlıyor.
Ukrayna savaşının başladığı 24 Şubat’tan bu yana tarafsız bir politika izlemeye çalışan Orban, Moskova’ya yönelik yaptırımlara dahil olmama ısrarını sürdürüyor. Batı ülkelerinden gelen yoğun baskı ve itirazlara rağmen Rusya ile yakınlaşmayı sürdüren Orban, özellikle enerji ve ekonomi alanında Moskova ile iş birliğini güçlendirmeyi istiyor.
Orban’ın yeniden seçimleri kazanmasında, Ukrayna krizinde tarafsız bir politika sergilemesinin de etkili olduğu düşünülüyor. Bu politikasında ısrar eden Fidesz lideri, Batı’nın Ukrayna’ya verdiği askeri desteği sık sık eleştiriyor. Orban’a göre, AB’nin Moskova’ya yönelik yaptırımları işe yaramıyor.
Aşırı sağcı lider, gelecek on yılın belirsizlik ve savaşla tanımlanacağını öngörüyor. Orban yönetimindeki Macaristan, Rusya’nın enerji tedariki için ödemelerin ruble ile yapılması kararını ilk onaylayan ülkelerden biri oldu. “Bizim ruble ile ödeme konusunda bir sorunumuz yok. Eğer Rusya ruble ile ödeme yapmamızı istiyorsa, ruble ile ödeme yaparız” ifadelerini kullanan Orban, Batı ülkelerinin bu konuda aldığı kararlara ise karşı çıkıyor.
Orban yönetimi, savaşın başladığı 24 Şubat’tan bu yana Ukrayna’ya silah göndermiyor. Aşırı sağcı lider, Kiev’e silah verilmesinin, Ukrayna’daki Macar azınlığı için tehlikeli olduğunu savunuyor. Fidesz lideri, Ukrayna’ya gönderilen silahların, Macaristan topraklarından geçmesine de izin vermiyor.
Orban, seçimlerin ardından yaptığı zafer konuşmasında, “Bu zafer unutulmayacak. Belki ömrümüz boyunca hatırlayacağız. Çünkü hiç bu kadar çok rakibi yenmemiz gerekmemişti. Yerel sol, uluslararası sol, Brüksel’deki bürokratlar, Soros imparatorluğunun parası, uluslararası medya ve en sonunda Ukrayna Devlet Başkanı” ifadeleriyle Zelenski’yi de hedef almıştı. Seçim zaferinin ardından Orban’ı ilk tebrik eden liderlerden biri de; Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin olmuştu.
Aşırı sağcı liderin, “Brüksel’in stratejisini hatalı, Moskova’ya yönelik yaptırımları da çıkmaz yol olarak görüyoruz. Rusya ile iş birliğini sonlandıran Avrupa ülkeleri, ekonomik fırsatlarını tamamen Çin’e bırakıyor ve bu stratejik hata” sözleri de dikkat çekmişti.
MACAR HALKI ORBAN’IN GETİRDİĞİ ZAMLARA TEPKİ GÖSTERİYOR
Diğer yandan Viktor Orban yönetimi, seçimlerin hemen öncesinde aldığı kararlarla halkın büyün bir çoğunluğundan olumlu karşılık bulmuştu. Maaşlara zam yapan, vergilerde indirime giden ve çalışan kesimi destekleyeci birtakım kararlar alan Orban; seçim zaferinin ardından ise izlediği politikalarla tepki çekmeye başladı.
Macaristan hükümeti, yeni vergi düzenlemesiyle bütçe açığını kapatmayı hedefliyor. Ancak büyük bir kesim, alınan yeni kararlara karşı çıkıyor. Özellikle başkent Budapeşte’de son dönemde artan protesto gösterileri dikkat çekiyor.
Başkentte ana arterlerin, tramvay hatlarının kesişme noktası olan Oktogon Meydanı sık sık göstericilerin işgali altında kalıyor ve şehirde trafik felç hale geliyor. Polisin bazı göstericileri gözaltına almasının ardından yollar trafiğe açılabiliyor.
İlerleyen dönemde Orban yönetiminin, ekonomideki sorunları çözüme kavuşturmak için yeni tedbirler alması bekleniyor. Bu durum ise Orban yönetimine yönelik tepkilerin daha da artmasına yol açabilir.