Xiomara Castro'nun ilk yıl bilançosu
Xiomara Castro, 28 Kasım 2021’de yapılan seçimleri kazanmış, 27 Ocak 2022’de yemin ederek Honduras’ın ilk kadın Başkanı olmuştu. Latin Amerika’da sol liderlerin çıkış gösterdiği yılda kazanmayı başaran “demokrat sosyalist” lider hangi sözleri vermişti? Solcu lider, sözlerini yerine getirebildi mi?
Xiomara Castro, siyasi kariyerine eşinin Başkanlık yarışında yürüttüğü kampanyalar ve Honduras Liberal Partisi’nin kadın hareketlerindeki faaliyetleriyle başladı.
Eşi Manuel Zelaya’nın yarışı kazanıp 2006’da Başkan olmasının ardından 2009’da yapılan darbeye kadar Başbayanlık görevini üstlenen Castro, bu süreçte hem ulusal hem uluslararası siyasette önemli roller üstlendi.
Edindiği tecrübeyle 2011 yılında kurulan Libre (Libertad y Refundación – Özgürlük ve Yeniden Kuruluş Partisi) partisinin 2013 yılında başkan adayı oldu.
2013 yarışını Juan Orlando Hernández'in ardından ikinci tamamlayan Castro, 2017’de tekrar aday olmak istedi. Partisinin adayı olarak öne çıkmasına rağmen, Libre’nin Pinu (Partido Innovación y Unidad – Yenilik ve Birlik Partisi) ile koalisyon kurmasından sonra adaylıktan Salvador Nasralla lehine vazgeçti.
2021’de tekrar aday olan Xiomara Castro bu kez 2017’de lehine yarıştan çekildiği Nasralla ile birlikte aday oldu. 2021’de seçimi kazanarak Honduras’ın 200 yıllık bağımsız tarihindeki ilk kadın Başkanı oldu. Nasralla ise onun üç vekilinden birisi konumuna geldi.
CASTRO NE KADAR İLERLEDİ?
Xiomara Castro’nun seçim sürecinde Honduras’taki sosyal, siyasi ve ekonomik durumlarla ilgili verdiği bir dizi sözler vardı.
Anayasa reformu, çete şiddetiyle mücadele, kadın haklarında iyileştirme, yolsuzlukla mücadele, tek Çin politikasına geçerek Çin Halk Cumhuriyeti'nin tanınması, yoksulluk ve eşitsizlikle mücadele gibi konularda sözler veren Castro, kimi konularda ilerleme kaydetmiş olsa da tutamamış olduğu sözler de var.
Castro, göreve gelmeden önce BM’nin Guatemala’da kurmuş olduğuna benzer bir yolsuzlukla mücadele mekanizması kurmaktan bahsetmişti. Guatemala’da işe yarayan bu mekanizmanın kuruluşu için Honduras ve Birleşmiş Milletler geçtiğimiz aralık ayında anlaşmaya vardı.
Bu mekanizma hem yolsuzlukla hem de insan haklarını ihlâl edenlerin cezasız kalmalarıyla mücadele edecek. Bu nedenlerden ötürü Honduras’ta Yolsuzluk ve Cezasızlıkla Mücadele (CICIH) adı verilen bu mekanizma, çetelerin faaliyetlerini kısıtlamak adına alınmış önlemlerden biri olarak da kendine yer bulacak.
Çetelerle savaşta alınan bir diğer önlem ise OHAL ilan edilmesi oldu. Kasım ayında verilen bu OHAL kararıyla bazı anayasal hak ve özgürlüklerin kısıtlanmasını beraberinde getirse de; Amerikan İnsan Hakları Sözleşmesi’nin 27. maddesinde ve Medenî ve Siyasî Haklara İlişkin Uluslararası Sözleşme'nin dördüncü maddesine uygun olduğu sürece yasal açıdan sorunlu bir durum teşkil etmiyor.
Bu OHAL çerçevesinde 20 bin kadar ek polis memurunun görevlendirilmesi, otoyollarda ek güvenlik önlemleri alınması gibi düzenlemelere de gidildi.
Castro’nun bir kadın olarak seçim yarışında kadın haklarına artan bir önem vermeyi taahhüt etmesi ancak bu konudaki en büyük sorunlardan biri olan kürtaj hakkının sağlanması konusunda hiçbir çaba göstermemiş olması Honduraslı kadınları hayal kırıklığına uğratıyor.
The Guardian’ın bölgede aktivistlerle yaptığı röportajlarda keşfettiğine göre, Castro’nun başkanlık döneminin ilk yılını bu konuda adımlar atmadan geçirmesi kadınların umutlarını yitirmelerine neden oluyor.
Castro, yemin töreninde yaptığı konuşmada, “Honduraslı kadınlar, sizi yüzüstü bırakmayacağım, haklarınızı savunacağım, bana güvenin.” sözlerine yer vermişti.
Latin Amerika’da tam kürtaj yasağı uygulayan tek ülke olan Honduras’ta söz verdiği kürtaj yasağının yumuşatılmasına ilişkin somut bir çabası olmaması, Honduraslı kadınların tepkisine yol açıyor.
The Guardian’a röportaj veren kadın hakları aktivisti Regina Fonseca, “Castro’nun döneminin yüzde 20’si geçti bile. En azından üreme hakları konusunda önemli bir değişikliğe şahit olmadık.” ifadeleriyle durumu açıkladı.
Röportaj yapılan bir diğer aktivist Jinna Rosales de “Her sorun önemli, ancak kürtaj yasağının kaldırılması yapılması en kolayı çünkü yasağı kaldırmak hiçbir şeye mâl olmuyor ve herhangi bir bütçe gerektirmiyor” açıklamalarında bulundu.
Kadın cinayetleri konusunda ise Castro hükûmeti ile rakamlarda azalma görüldüğüne dikkat çeken The Guardian yazarı Jeff Ernst, kadına şiddete ilişkin iki yasa tasarısının Kongre’den geçemediğini vurguluyor. Ernst, Kongre her ne kadar Castro’nun sorumluluğunda olmasa da pozisyonu dolayısıyla Castro’ya yönelik bir kırgınlığın oluştuğunu da ekliyor.
Kendini “demokrat-sosyalist” olarak tanımlayan Başkan’ın yoksulluğa karşı aldığı önlemler arasında ise en yoksul kesim olarak tanımlanan ve aylık 150 kilowatt saatten az elektrik tüketen kesimin elektrik faturası vermeyeceğinin açıklanması yer alıyor.
Honduras tarihindeki en kötü ekonomilerden birini devraldığını söyleyen Castro, ekonomik sorunların giderilmesi için bütün halkın ortak çabasının gerekli olacağını açıkladı.
Doğanın korunmasıyla ilgili ciddi bir pozisyona sahip olan Xiomara Castro, Mart 2022’de doğaya verdiği zararlar nedeniyle açık ocak madenciliğini yasakladı.