Yemen’de ateşkes sona erdi: Bölgede gerilim yeniden yükseldi
Yemen’de yedi yıldır devam eden iç savaşta altı aylık ateşkes dönemi sona erdi. Taiz, Marib ve Dali gibi kentlerde çatışmalar yeniden şiddetlendi. Peki, Yemen’de neler oluyor? Taraflar birbirlerine hangi suçlamaları yöneltiyor?
Yemen’de İran destekli Husiler ile hükümet arasında 2 Nisan’da ateşkes anlaşması imzalanmıştı. Böylelikle 2014 yılından bu yana iç savaşın yaşandığı ve silahların susmadığı ülkede, gerilim azalmış ve çatışmalar sonlanmıştı.
Yemen hükümeti ile Husiler arasında imzalanan ateşkes, 2 Ekim akşamı yerel saatle 19.00’da sona erdi. İki taraf arasındaki ateşkesin sona ermesiyle birlikte ülkenin çeşitli yerlerinde çatışmaların yeniden başladığı görüldü.
Askeri kaynaklar tarafından paylaşılan bilgilere göre, özellikle Dali ve Taiz kentlerindeki cephelerde hükümet güçleri ile Husiler arasında şiddetli çatışmalar yaşandı. Husilerin, Taiz çevresinde orduya ait mevzileri topçu, orta ve ağır silahlar ile havan toplarıyla hedef aldığı belirtildi. Yemen’de çatışmaların şiddetlendiği bir diğer şehir ise Marib oldu.
Konu hakkında açıklamalarda bulunan Birleşmiş Milletler (BM) Yemen Özel Temsilcisi Hans Grundberg, “2 Nisan 2022’de başlayan ateşkes Yemen için gerçekten tarihi bir fırsat sundu. Son altı ayın olumlu sonuçlarına dayanarak, 1 Ekim’de taraflara ateşkesi ek unsurlarla birlikte altı ay daha uzatmak için başka bir teklif sundum” ifadelerini kullandı.
Grundberg, teklifinde memur ve emekli maaşlarının ödenmesinin, Taiz ve diğer illerde belirli yolların açılmasının, Sana Havaalanı’na gidiş ve dönüş uçuşları için ek destinasyonların, akaryakıt gemilerinin Hudeyde Limanı’na engelsiz girişinin, Askeri Koordinasyon Komitesi aracılığıyla gerilimi azaltma mekanizmalarının güçlendirilmesinin, tutukluların acilen serbest bırakılmasının, kapsayıcı bir siyasi sürecin yeniden başlatılmasının ve kamu hizmetleri de dahil olmak üzere daha geniş ekonomik konuların bulunduğunu dile getirdi.
İran destekli Husi Ensarullah Hareti tarafından 1 Ekim’de yapılan açıklamada ise ateşkesin “çıkmaz noktada” olduğu ifade edildi. Açıklamada, Suudi Arabistan destekli koalisyon, “Yemen halkının acılarını hafifletecek” tedbirler üzerinde anlaşmaya varmamakla suçlandı.
Söz konusu açıklamada, “Son altı ay içinde insani meseleleri birinci öncelik olarak ele alma konusunda ciddi bir isteklilik görmedik” denildi.
Yemen hükümeti ise Husileri, İran’ın çıkarlarını Yemen halkının çıkarlarının önüne geçirmekle suçladı. Hükümet ayrıca, Husilerin ateşkesi şantaj olarak kullandığını savundu. Konu hakkında açıklamalarda bulunan Başkanlık Konseyi Üyesi Abdullah el-Alimi, “Darbeci Husi milisler, İran’ın çıkarlarını Yemen halkının çıkarlarının önüne aldılar” ifadelerini kullandı.
Alimi ayrıca, “Husi milislerin barışa ortak olmaktan çok uzakta oldukları tüm dünya tarafından anlaşıldı. Ateşkes, kendi kontrolleri altındaki bölgelerde bulunan memurların maaşlarının ödenmesi, yolların açılması, Sana havaalanından uçuşların artırılması ve petrol akışının sağlanması gibi konuları garanti etmesine rağmen, güç sarhoşluğu ve birçok yalanın zorlamasıyla Husiler tarafından reddediliyor” şeklinde konuştu.
ULUSLARARASI TOPLUMDAN ATEŞKES ÇAĞRISI
Timetürk’ün aktardığına göre, Avrupa Birliği (AB), Husilere, BM’nin ateşkesin uzatılması ve genişletilmesi yönündeki çabalarını destekleme çağrısı yaptı. AB Yemen Misyonu tarafından yapılan açıklamada, AB Dış İlişkiler Servisi Genel Sekreter Yardımcısı ve Siyasi Direktörü Enrique Mora’nın, Husilerin sözcüsü Muhammed Abdusselam ile görüştüğü belirtildi. Mora’nın, Husileri, BM’nin ateşkesin uzatılması ve geliştirilmesi yönündeki çabalarını desteklemeye çağırdığı belirtildi.
Arap Birliği Genel Sekreteri Ahmed Ebu Gayt ise Yemen’de ateşkesin uzatılmamasından endişe duyduklarını ifade etti. Ateşkesin sonlanmasının mevcut durumu daha da kötüye götüreceğine işaret eden Ebu Gayt, “Husilere; öncelikle Yemen’in çıkarlarını önemseme, Yemen halkının yaşadığı sıkıntıların hafifletilmesi, halkın güvenli bir yaşam sürme ve kendi toprakları üzerinde özgürce hareket edebilme hakkının sağlanması amacıyla insani ateşkesin uzatılması konusunda sarf edilen çabalara olumlu karşılık verme” çağrısı yaptı.
İslam İşbirliği Teşkilatı (İİT) tarafından yapılan açıklamada ise Suudi Arabistan başta olmak üzere Körfez’deki Arap ülkelerinin Yemen krizine siyasi çözüm bulma çabalarına değinildi ve İİT’nin, Yemen halkının yeniden barış ve istikrara kavuşması için destek vermeye devam edeceği vurgulandı.
Öte yandan Yemen Enformasyon Bakanı Muhammer el-İryani, Husilerin Babu’l Mendeb ve Arap Denizi’ndeki (Umman Denizi) operasyonları ile uluslararası deniz güvenliğini tehlikeye attığını söyledi.
Sosyal medya hesabından açıklamalarda bulunan Bakan İryani, “İran destekli Husi milisleri, Kızıldeniz, Babu’l Mendeb ve Arap Denizi üzerindeki tehlikeli operasyonları ile askeri operasyon alanlarını, ticari gemileri ve petrol tankerlerini hedef alıyor ve uluslararası nakliye şirketlerini bariz bir şekilde tehdit ediyor. Husi milisleri, uluslararası yasaları ve sözleşmeleri umursamayarak terörist olduklarını ortaya koyuyor” ifadelerini kullandı.
Yemen silahlı kuvvetleri ise bir askeri operasyonun başlamasına hazırlık olarak bölgenin tüm unsurlarının savaşa hazır olma durumunun en üst seviyeye çıkarıldığını açıkladı. Silahlı kuvvetler, siyasi ve askeri liderlikten, Husilerin kontrolündeki bölgeleri kurtarmak için “sıfır saati” başlatma emri aldı.
Yemen Genelkurmay Başkanı ve ortak operasyonlar komutanı Sağir Hammud bin Aziz, “Silahlı kuvvetler, Yemen’in tüm özgür halkıyla birlikte savaşı çözecek, darbeyi sona erdirecek ve ülkede sürdürülebilir barışı sağlayacaktır” ifadelerini kullandı.